5 Haziran 2008 Perşembe

AKP'li Milletvekilinden çimento fabrikasına kirlilik uyarısı

Milletvekilinden Çimento Fabrikası'na Kirlilik Uyarısı

AK Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, Kısa Süre Önce Dünya Devi Lafarge Grubu'na Satılan Van Çimento Fabrikası'nı Ziyaret Ederek Yetkilileri Çevre Kirliliğine Karşı Uyardı. Ziyarete Katılan Edremit Belediye Başkanı Vural Ayvaz da Halkın Rahatsızlığını Dile Getirdiği Çok Sayıda İmzanın Bulunduğu Dilekçeyi Lafarge Van Çimento Yöneticilerine Verdi.
Haber Yayın Tarihi: 27.05.2008 15:47
AK Parti Van milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, kısa süre önce dünya devi Lafarge Grubu'na satılan Van Çimento Fabrikası'nı ziyaret ederek yetkilileri çevre kirliliğine karşı uyardı. Ziyarete katılan Edremit Belediye Başkanı Vural Ayvaz da halkın rahatsızlığını dile getirdiği çok sayıda imzanın bulunduğu dilekçeyi Lafarge Van Çimento yöneticilerine verdi. Mısır merkezli Orascom Constructions Industries şirketi, özelleştirme kapsamında 54 milyon dolara aldığı Van Çimento Fabrikası'nı, Fransa merkezli Lafarge Grubu'na yaklaşık 3 ay önce devretmişti. Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte fabrika bacasından çıkan tozların Edremit halkını rahatsız etmesi ve konuyla ilgili imza kampanyası başlatılması üzerine harekete geçen AK Parti Van milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, yetkilileri uyarmak için fabrikayı ziyaret etti. Ziyarete; Edremit Belediye Başkanı Vural Ayvaz, Çiçekli Belediye Başkanı Yılmaz Kılıç, AK Parti Edremit İlçe Başkanı Hudeyda Demir, Van Belediye Meclis Üyesi Şahabettin Enterli de katıldı. "FİLTRE SORUNUNU ÇÖZÜN" Lafarge Van Çimento A.Ş. Genel Müdürü Murat Sela, kapıda karşıladığı milletvekili Kayhan Türkmenoğlu'na, Lafarge ve fabrika hakkında geniş bilgi verildi. Burada bir konuşma yapan milletvekili Türkmenoğlu, Edremit'in ve Van Gölü'nün önemine değindi. Çimento fabrikasının kente katkılarını anlatan Türkmenoğlu, "Birçok ilklerini Van'a kazandıran fabrikamız ilerleyen sürede gelişemedi. Ziyaretimizin amacı öncelikli olarak 'Hayırlı olsun' demek ve çevre kirliliği konusunda uyarmaktır. Fabrikanın bacasındaki filtrenin yeterli olmadığını görmekteyiz. Arıtma tesisinin sürekli kontrol edilmesi gerekiyor. İran'dan standart dışı çimento geliyor ilimize. Eğer Kurtalan'dan Van'a çimento geliyorsa buradaki fabrikada sorun var demektir. Sizlerin toplumsal sorumluluğu var. Filtre sorununuzu ne kadar kısa sürede çözerseniz, o kadar iyi olur. Ayrıca gerekli girişimlerde bulunmak için bizlere ne görev düşüyorsa hazırız. Biz çimento konusunda dünya markası olan Lafarge'dan çok ümitliyiz. Edremit'e, Van'a, hatta bölgemize çok şey katacaklarından eminim" şeklinde konuştu. "GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMİYOR" Türkmenoğlu'nun ardından bir konuşma yapan Lafarge Van Çimento A.Ş. Genel Müdürü Murat Sela, amaçlarının iyi komşuluk örneği sergilemek olduğunu söyledi. Filtre sorununun farkında olduklarının altını çizen Sela, iyi niyetlerinden şüphe edilmemesini isteyerek şöyle konuştu: "Çimento üretimi tek boyutlu değil. Tatvan'da, Muş'ta çimento fabrikaları kuruluyor. Yani pazarımız hareketleniyor. Biz komşularımızla iyi geçinmek istiyoruz. Bu sebeple iyi niyetimize güvenilmesini istiyoruz. Lafarge'ın şehrin ortasında çimento fabrikaları vardır. ABD'de, Fransa'daki çimento fabrikamızda ne teknoloji uyguluyorsak Van Çimento Fabrikası'nda da aynısı olacak. Teknolojik yatırımlarımızı da başlattık. 2010 yılında mevcut kapasitemizi 3 katına çıkaracağız. Arıtma tesisimizin iyi çalışmadığını çok iyi biliyoruz. Filtre 1 milyon euroya mal oluyor. Çok kısa sürede bu sorunu çözeceğiz. Ayrıca biyolojik arıtma tesisimiz var ve şu anda hiçbir sorun yok. En büyük sıkıntı filtredir. Ancak şunu da belirtmek istiyorum ki bacadan çıkan tozun insan sağlığına hiçbir şekilde zararı yoktur. Bu durum aslında fabrika için büyük bir zarardır. Ürünümüz bacadan gidiyor. Her şeye rağmen en kısa sürede çözeceğimizin sözünü veriyorum. Sosyal sorumluluk görevlerimizden birini de kısa sürede yerine getireceğiz ve Edremit ilçemizde sahil şeridine küçük bir park yapacağız." "ÜZERİMİZDE HALKIN BASKISI VAR" Edremit İlçe Belediye Başkanı Vural Ayvaz ise beraberinde getirdiği ve yüzlerce kişinin imzasının bulunduğu şikayet dilekçesini, Lafarge Van Çimento A.Ş. Genel Müdürü Murat Sela'ya verdi. Başkan Ayvaz, tozun insan sağlığına zararının olmayabileceğini ancak geçim kaynakları meyvecilik olan Edremit'in meyve yetiştiricilerine büyük darbe vurduğunu dile getirdi. Ayvaz, halkın büyük bir baskısı ile karşı karşıya kaldıklarını, bu sebeple filtre sorununun en kısa sürede çözülmesini beklediklerini aktardı.
Kaynak: http://www.sondakika.com/haber-milletvekilinden-cimento-fabrikasi-na-kirlilik/

Çimento fabrikalarının çevre sorunları Bir Örnek: Ergani


Madencilik Faaliyetleri-Çevre Soranları ilişkilerine Bir
Örnek: Ergani
Çimento Fabrikası

The Relationship Between Mining Activities
and Environmental
Problems: Ergani Cement Factory Example

A. YILDIRIM, T. KILIÇ

Dicle Unversitesi, Coğrafya ABD, Diyarbakır

ÖZET: İnsanlar tarihi
devirler boyunca madenleri işleyerek yaşamlarını kolaylaştırmaya
çalışmışlardır.
Sanayi devrimiyle birlikte daha büyük ölçekli maden çıkarma
ve işletme faaliyetleri gerçekleşmiştir. Ancak
bu faaliyetlerin çevre ve
insan üzerindeki etkileri de dramatik olmuştur. Ülkemizde de
madencilik
faaliyetlerine bağlı olarak ciddi çevre sorunları
yaşanmaktadır.
Bölgemizde de başta çimento fabrikaları olmak üzere çevreyi
kirleten bazı sanayi tesisleri bulunmaktadır.
Bu bildirinin konusu olan
Ergani Çimento fabrikası bu tıp çevre sorunlarına dikkat çekici bir
örnek
oluşturmaktadır.
Ergani Çimento fabrikasının sağlıklı ve çevreye
duyarlı bir işletme anlayışı ile çalıştırılmadığı, fabrika
işletmeye açıldığı
günden beri yerel yöneticiler ve halk tarafından şikâyet konusu olarak
gündeme
getirilmektedir. Fabrikanın yetersiz baca filtresi kullanımından
dolayı, çevreye yaydığı partiküller insan
sağlığını ve tarımsal faaliyetleri
tehdit etmektedir.
Tüm endüstriyel ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de
madencilik açısından önemli bir yere sahiptir. Ancak
bu faaliyetlerin insan
sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri bilimsel önlemlerle en aza
indirilebilir.
Çalışmamızın en önemli amacı da bu soruna dikkat çekerek,
çözüm önerileri sunabilmektir.
GİRİŞ
Çevre kirliliği son yıllarda Dünya'nın
ve
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisidir. İnsan
sağlığını
etkileyen ve hatta giderek tehdit eden çevre
kirlenmesinin çeşitli nedenleri
vardır. Bu
nedenlerden biri de madencilik faaliyetleridir.
Ekonomik
coğrafyanın önemli inceleme
alanlarından biri olan madencilik faaliyetleri,
tarihi
devirler boyunca insanların yaşamlarını
kolaylaştırmak için
uğraşılan bir etkinlik olmuştur.
Ancak sanayi devrimi ile birlikte daha büyük
ölçekli
maden çıkarma ve işletme faaliyetleri gerçekleşmiş
bu da çevrenin
daha çok kirlenmesine neden
olmuştur.
147
Endüstriyel gelişme ile
birlikte ortaya çıkan
çevre kirliliği, ülkemizde son yıllarda
önemli
boyutlara ulaşmıştır. Bu gelişmenin gereği olarak
kurulan fabrika
sayılarının giderek artması ve yanlış
yer seçimi yapılarak kurulmuş olmaları
bu tesislerin
çevresindeki insan, hayvan ve bitki yaşamında
ciddi
sorunlara neden olmaktadır. Bu fabrikaların,
yarattığı kirliliğe
karşı yetersiz veya hiç önlem
alınmadan faaliyetlerini sürdürmeleri
sağlık
açısından tehlikeli sorunlar oluşturabilmektedir.
1. Ergani Çimento
Fabrikası
Çimento endüstrisi, partiküler hava kirleticileri
arasında başta
gelir. Çimento endüstrisi Türkiye'de
kurulan en eski endüstri kollarından
biridir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesı'ndekı önemli çimento
fabrikalarından
biri Ergani Çimento Fabrikasıdır.
Yapımına 1976 yılında başlanan ve 1984
yılında
KİT olarak faaliyete geçen Ergani Çimento
Fabrikası, 1997 yılında
Başbakanlık Özelleştirme
idaresi tarafından Rumeli Holding Çimento
Sanayi
ve Ticaret AŞ'ye devredilmiştir. Özelleştikten sonra
tesiste
filtrelerin sağlıklı çalışmamasından ötürü,
1999 yılında faaliyet ilgili
kurumların talimatıyla
durdurulmuştur. Ancak kapatılmaya neden
olan
sorunlara ilişkin ciddi bir iyileştirme yapılmadığı
halde, 6 ay sonra
tekrar faaliyete başlamıştır. Bu
fabrika işletmeye açıldığı ilk günlerden
beri, yaydığı
parUküllcrin insana ve çevreye verdiği zararlar
sebebiyle
ilçede sürekli tartışma ve şikâyet konusu
olmuştur.
Çimento
fabrikalarından çevreye yayılan en
önemli kirleticiler, çimento imalatı
sırasında çimento
kliniklerini yakmak için kullanılan döner
fırınlarında
meydana gelen gazlar (S02 , CO, NOx), öğütülmüş
ve kısmen
kalsinc olmuş kireçtaşı ve çimento
tozundan oluşmaktadır.
Çimento üretimi,
çevre kirliliği alanında potansiyel
bir etkiye sahiptir. Özellikle çevreye
yaydığı toz
emisyonları bakımından, diğer sanayi tesisleri
ile
kıyaslanmayacak kadar çevreyi olumsuz olarak
etkilemektedir. Çimento
üretiminde kaçınılmaz bir
toz oluşumu söz konusudur. Ancak, Ergani
Çimento
Fabrikası'mn bunlar dışında, çok farklı nedenlerden
dolayı doğayı
kirletmektedir. Yaptığımız
araştırmalara göre olumsuz çevresel etkiye
neden
olan başlıca faktörler aşağıda sayılanlar
olarak
saptanmıştır.
1.1. Yanlış Yer Seçimi
Ergani Çimento Fabrikası,
nüfusu 50.000'den
fazla olan Ergani ilçe merkezinin hemen yanı
başında
kurulmuştur. Diyarbakır-Elazığ karayolunun
kenarında kurulan fabrikanın yeri,
hem ilçe merkezi
ile birleşmiş hem de ilçeye göre biraz daha
yüksekte
kurulmuştur. Yine ilçe merkezi ile tarla, bahçe ve
bağlık
alanların yan yana olması nedeniyle fabrika
bacalarından çıkan tozlar, ilçede
yaşayan insanların
sağlığı yanı sıra tarımsal faaliyetleri de
tehdit
etmektedir (Şekil—1).
Özellikle ilçeye göre yüksekte kurulmuş
olan
fabrikadan çıkan tozlar, rüzgârın da etkisiyle ilçe
üzerine daha
kolay yayılmaktadır. Bu nedenlerden
dolayı fabrikanın kurulduğu yerin seçimi
yanlıştır.
1.2.Klimatik Faktörler
Ergani Çimento Fabrikası ilçe
merkezinin
kuzeybatısında kurulmuştur. Ergani Meteoroloji
İstasyonu
verilerine göre hazırlanan rüzgar gülü
diyagramı (Şekil-2) incelendiğinde,
kuzey sektörlü
rüzgarların hakim olduğu ve yıllık en fazla esme
sayısının
kuzeybatıdan gerçekleştiği görülecektir.
Yani hakim rüzgar yönü açısından
fabrika, ilçe
merkezi ve tarım alanlarının en olumsuz
etkilenebileceği
yere kurulmuştur. Ergani
Meteoroloji İstasyonunda 1959 yılından beri
düzenli
rasatlar yapılmaktadır, oysa fabrika yapımına 1976
yılında
başlanmıştır. Bundan dolayı yer seçiminden
önce, meteorolojik veriler
incelenseydi, mevcut
yerin uygun olmadığı ve farklı bir yere
yapılması
gereği anlaşılırdı.
148
/ 3 Çimentonun Hammaddesi
Çimento
yapımında kullanılan başlıca kayaçlar
kalker ve kıl taşıdır Bunlardan kıl
taşı ilçenin
kuzeybatısında Elazığ karayolu kenarındaki, kalker
ise
ilçenin güney doğusundaki Diyarbakır yolu
uzcmıdekı ocaklardan temin edilerek
fabrikaya
getirilmektedir Bu kayaçlar fabrikada ilk olarak
çekıçh
lıncılaıla kırılarak ufalanır Bu hammadde
karışımı, üçgen ızgaralardan
geçerek stokhole
dokulur Burada gezer vinçler aracılığıyla,
farın
değirmenleri bunkerlerınde beslenir Doner tabağa
gelen farm, verilen
% 15 17 su ile gramı 1 hale gelip
kurutularak fırında 1400-1600 °C de pişerek
ki inker
oluşur Klinker aîçıtaşı ilavesi ile çimento
değirmeninde oğutulur
ve paketlenir
Çimento endüstrisinde tesislerin ıkı turlu hava
kirleticisi
yayması soz konusudur,
— hammadde taşıma ogutme, karışım
hazıılama,
klınker oğutme gibi toz çıkaran işlemlerden havaya
kansan
toz,
— fırında gerekli ısı için yakılan >akıttan
kaynaklanan kirletici
gazlar ve tozlaı Çimento
üretiminde hem ara hem de nihai urun
toz
halindedir Ortalama çapı 0 0002 mikrondan buyuk
olan ve bir sure
havada askıda kalabilen katı veya
sıvı her turlu madde partıkul sınıfına
girer Çimento
endüstrisinde kirlilik kontrolü dendiğinde ilk akla
gelen,
toz (partıkul) kontrolüdür
2 FABRİKANIN ETKİLERİ
Ergani Çimento Fabrikası
kurulup işletmeye
açıldıktan sonra, yakın çevresinde bazı
olumsuz
gelişmelere neden olmuştur Bu olumsuzlukların en
önemlisi, baca
tozlarının çevreye yayıhmından
dolayı oluşan goruntu kırlılıgıdıı Bunun
dışında
toprak bitki oıtusu \e tatımsal verimlilik olumsuz
olarak
etkilenmiştir insan sağlığına olumsuz etkilen
ise ust solunum yolu
rahatsızlıkları ve akciğer
hastalıklarındakı artışlarla kendini
göstermiştir
2 1 Çevre Kirliliği
Ergani Çimento fabrikası 2872 sayılı
Çevre
Kanununa gore, 1 sınıf Gayrı Sıhhi Müesseseler
grubuna girmektedir
Tesisten çıkan toz ve ga?
emisyonlarının çevreye zarar \ermemesi için
HKKY
(Ha\a Kalite Koıunması Yönetmeliği) nde belirtilen
sınır değerltrının
altında olması gerekmektedir
Fabııka yetkilileri doner finn klınkeı
soğutma
ünitelerinde ve çimento değirmenine eltktrohltre
diğer ünitelerde
bulunan toz kaynaklatma ise torbalı
filtre taktıklarını ve bacadan çıkan toz
emisyonlarını
sürekli olaıak kontrol altında tuttuklaıını hammadde
ve
ürünlerde özel kimyasal mtelıkleı (yanıcı
patlayıcı radyoaktifle toksık gibi)
ârz etmesi gibi
bir durumun soz konusu
olmadığını
belirtmektedirler
Tesiste kullanılan yakıt tum ithal ve yerli
linyit
Kanşımıdır Kullanım miktarı yaklaşık olarak 10
ton/saattir Üretim
gereği SO-> ve CO miktarı fabrika
venlenne gore insan sağlığına zararlı
olabilecek
seviyede değildir CO mıktatı 450-500
ppm
düzeyindedir
Tesiste kullanılan içme ve kullanma suyu
Ergani
Demırvolu istasyonu yakınında bulunan 2 adet su
kuyusundan
sağlanmaktadır Atık sular fosseptik
kanalizasyon şebekesini takıp ederek
fosseptik
çukurlaımdan toprağa sızdnma yapılarak
izale
edilmektedir
Ergani Çimento Fabrikası ilçe merkezi ve
yakın
çevresinde başla ciddi bir görsel kıtlılık
yaratmaktadıı Fabrikanın
çalıştı durumda olduğu
zamanlarda bacalardan çıkan partıkuller (toz)
çıplak
gözle dahi banz biçimde gorulebılmektedtı
Fabrikaya >akm
kesimlerdeki tarım alanları ile
konutlar birçok zaman açık kul rengi bir ortu
ile
kaplanmaya manız kalmakta ve burada yaşayanlar
bu tozlan
solumaktadır
2 2 insan Sağlığına 7aıarlan
2002 ve 2004 yıllarında TMMOB
Makınt
Mühendisten Odası Edirne Şubesi tarafından
fabnkamn başvurusu
üzerine Emisyon olçumleıı
yapılmıştır
2002 yılında yapılan olçutn
sonuçlatma gore
fabnkamn tamamında yayılan emisyonların kg h
149
olarak
kütlesel debilen Hava kirliliği seviyesinin
olcum \e tespiti ıçm, HKKY'nın EK
2'de belirlenen
sınır değerlerinin altında kalmaktadır (fablo-1)
Ancak to/
sınır değerlerine çok yakındır
Tablo
CO
SO,
N02
TOZ
1
1K2
Bııım
kg/h
kg/h
kg/h
kg/lı
lesıs
lop
243
29
11
14
Sına
1000
60
40
15
Doner firm
clcktrofiltıe G—1 ve G—2 bacasında
karbon monoksıt emisyonlarının (CO) HKKY
run
EK 11 de belirlenen gaz biçimindeki emisyonların
sürekli olcumu için \
enlen sınır değerlennm
oldukça uzeıındedıı (Tablo 2 ve i) Bundan
dolayı
sürekli ölçülmesi gerekmektedir
lablo 2 O 1 Bacası Suıtklı Olcum
Ek-11
CO
sNoO2X
Bııım
kg/h
kg h
kg/h
3 Olç
Ort
97
4
1
Sinn
•>
100
20
Tablo 3 O 2 Bacası Smeklı
Olcum Fk-11
CO
S02
NOX
Bııım
kg/h
kg, h
_kg/h
3 Olç Oı
t
144
7
0
Simi
5
100
20
2004 yılında yapılan olcum
sonuçlarına gore
HKKY nın EK 2 de belirlenen değerler açısından
toz
(paıtıkul) emisyonlar verilen smır değerlerinin
ıi7erındedu ( fablo-4) Bundan
dolayı tesiste, toz
emisyonlarından kaynaklanan hava kirliliği
seviyesinin
düzenli olarak ölçülmesi, denetlenmesi
ve gerekli tedbirlerin alınması
elzemdir
Tablo 4 EK-2
CO
so2
N02
10Z
Bııım
kg/h
kg/h
kg/h
kg h
lesıs
lop
1
22
18
33
Sına
1000
60
40
15
Ayrıca HKKY nın
EK 7 listesinde çimento
tesısleıı için 3 6 1 alt başlığının c bendinde
istendiği
üzere çimento fırını toz eımsyonlan
konsantrasyonunu sürekli
olçup kaydeden bıı olcum
cihazı ile donatıİmamıştır Çimento (irin
bacasında,
toz emısyonlaıının konsantrasyonunu sürekli olçup
kaydeden bir
olcum cihazı bulunmalıdır
HKKY EK 7 1 2 uyarınca olcumu yapılan
buhar
kazanı bacasından atmosfeıe atılan kukurt dıoksıt
(S02 ) emisyonları
sınır değerlerinin üzerindedir
Kukurt dıoksıt (SO2) emisyonlarını azaltıcı
tedbir
alınmalıdır veya alternatif duşuk kükürtlü
yakıt
kullanılmalıdır
2 3 Tat uns al Ftkılerı
Çalışmalarımız şuasında
Ergani Çimento
Fabrikası işletmeye açıldıktan sonra yöre halkının,
bağ ve
bahçelerinden yeterli verimi alamadıkları,
bağ, şeftali ve badem agaçlanmn
kuruduğu,
elmaların döküldüğü \ e sebze yetıştıremedıklen gibi
şikâyetle!
1 olduğu tespit edilmiştir
Baca tozlarının etkisinde olan ve
çimento
fabrikasına 1 km uzaklığa kadar olan arazide,
bağcılığın
yapılamadığı, bozulan bağda tekıar asma
yetiştirilmeye çalışılsa da
gelişmenin zayıf olduğu
ve urun alınamadığı tespit edilmiştir Bu
durum
özellikle bu tozlaıın etkisinde olmayan
alanlaıla
kaışılaştırıldığmda net bir biçimde
ortaya
çıkmaktadır
Çimento fabı ikası kaynaklı baca tozlan, bitki
yapı
aklaı inin usl yüzeyinde birikerek, yaprak
renklerinin solmasına ve
hastalıklı bir hal almasına
neden olmaktadır Hâkim rüzgâr yönünden
kaynaklı,
özellikle ilçenin güney ve güneydoğusundaki
arazilerde bitki
yapraklarının ust yüzeyindeki toz
bıııkımı diğer jönlere goıe fazla olup, toz
bıukmesı
fabrikadan uzaklaştıkça azalmaktadır
Eı gani Çimento Fabnkası
baca tozlarının
etkisinde kalmış asma ve elma ağacı yapraklarının
epıderma
hucreleıı ve buna bağlı olaıak da
yaprakların küçüldüğü saptanmıştır
Yapraklanıl
küçülmesinin nedeni çimento tozlarının oluşturduğu
olumsuz dış
ortam şartlarına karşı bitkinin
adaptasyonu olarak düşünülebilir
Çimento
fabrikası baca tozlarının bitkiler
üzerindeki asıl etkisi yapraklaı uzeımde
binken
tozlanıl bitkinin ışık alımını \e gaz alışverişim
engellemesidir
Çimento tozlarının hava nemi ile
birlikte bitki yaptaklatımn ust yüzeylerinde
bir
kabuk meydana getırdıklen ve bu binken tozlaım,
bitkinin hem güneş
ışığından, hem de CCVten
yaı allanmasını engellediği
gözlenmektedir
Fotosentezi engellemesinin yanı sıra gaz alışvenşme
de
engel olduğu tıanspııasyonu azalttığı ve bitkide
krolofıl miktarını azalttığı
görülmektedir Bunun
janında şeker \e nişasta gibi fotosentez sonucu
oluşan
urunleıın miktarlarında da azalmalar olduğu
ve bitkilerde organik madde
miktarının duştuğu
belirtilmektedir
Sonuç olarak, bitki yapraklarının ust
yüzeyinde
binken baca partıkullerımn dolaylı etkisi ile bitki
gelişmesini
ve verimliliği açısından en önemli olay
olan fotosentez, bitkinin gaz
alışverişi ve
150
transpırasyonu azaltarak, bitkilerin gelişmesi
ve
veriminde düşmelere neden olmaktadır
2 4 Topt ak Kıt hhğı
Ergani
çevresinde topraklar ağır bünyeli (kıllı)
olup, dolayısıyla fiziksel
özelliklen çok iyi olmayan
topraklardır Çimento fabrikası baca tozlan,
toprak
gozeneklennı tıkamak suretiyle toprakların
havalanma ve su
geçirimliliklerini engelleyerek,
toprağın fiziksel ozellıklenm bozmaktadır
Doğal
olarak fiziksel özelliklen çok iyi olmayan Ergani
çevresi
topraklarının, çimento fabrikası baca
partıkullennm etkisi ile fiziksel
özelliklen daha da
bozulmaktır Havalanması ve drenajı kotu olan
bu
topraklar, hem toprak ıçı canlılar ve mıkro flora
aktıvıtesmı, hem de
bitki gelişmesini dolaylı olarak
olumsuz etkileyecektir
Ergani Çimento
Fabrikası baca tozları,
toprakların kireç, pH ve potasyum
mıktarlannm
yükselmesine neden olmaktadır Toprakların ust
yüzeyinde kireç
mıktannm artmasının nedeni,
çimento fabnkası baca partıkullennm
kireçtaşı
bakımından zengin tozlar yaymasıdır Bu
toprakların
reaksiyonlarının yüksek olduğu saptanmıştır Bunun
nedeni ise,
alkalin reaksıyonlu olan kireç tozlan
bakımından zengin, çimento fabnkası
baca
tozlarının topraklan etkilemesidir Çimento
fabrikasından toprağa
ulaşan az miktardaki
potasyum, yıllar boyu toprakta
birikip
yıkanmadığından dolayı, Ergani Çimento Fabrikası
baca tozlannm
etkisindeki toprakların potasyum
miktarı artmıştır
Ergani çevresindeki
topraklarda kireç ve
potasyum miktarının artması toprak
verimliliğini
yükseltmesi bakımından olumludur Ancak toprak
reaksiyonunu
yükseltmesi ise, olumsuz bir
durumdur Zira toprak reaksiyonu, topraklann
en
önemli fizyolojik ve kimyasal reaksiyonu olup,
toprak verimliliği ve
bitki beslenmesi bakımından en
uygun toprak reaksiyonu nötr ve hafif
alkalındır
Ergani Çimento Fabrikası baca tozlan
toprakların havalanması ve
drenajını bozduğu,
toprak reaksiyonunu alkalıleştırdığı,
dolayısıyla
topraklann fiziksel ve kimyasal özelliğim bozarak,
toprağı ve
dolaylı olarak da bitkileri etkilediği
sonucuna vanlmıştır
Ergani Çimento
Fabrikası baca tozlarının
etkisinde bulunan topraklar açık kul
rengi
görünümdedir Özellikle işlenmemiş topraklar
uzennde binken çimento
tozlan taşlaşmış bir tabaka
oluşturmuştur Tozların birikme şiddetine
bağlı
olarak, Ergani Çimento Fabrikasından uzaklaştıkça
toprak üzerinde
taşlaşmış çımentomsu tabakanın
kalınlığı azalmaktadıı
Çimento fabrika baca
to/ldiuıın etkisi altındaki
işlenmemiş toprakların u/eımde binken
taşlaşmış
tabaka, atmosfer ile toprak arasında olan yoğun
ilişkiyi
kopardığı ıçm bu alanlaıın topraklan doğal
bitki örtüsünden yoksun
bulunmaktadıı
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kireçtaşı bakımından oldukça zengin
olan
ülkemizin bu kaynağı özellikle çimento sanayinde
kullanmaması
beklenemez Kaldı ki inşaat sektörü
ekonomik açıdan ülkemizin en
önemli
sektörlerinden bınsıdıı Güneydoğu Anadolu
Bolgesı'nde az olan
sanayi kuruluşla!ından bin olan
Ergani Çimento Fabrikası da yörenin
önemli
ekonomik değerlerindendir ilçede yaşayan insanlar
bu tesisin
kapanmasından yana degıllcıdır Ancak
msan sağlığını, tanını, topraklan ve
çc\reyı olumsuz
etkileyen sonuçlarına karşı da önlemler
alınmasını
istemektedirler Yukarıda yaptığımız tespitlerden
sonra
ulaştığımız sonuç ve onenlen şöyle
sıralayabılınz
1 Fabrikanın yer seçimi
yanlıştır
Fabrika yapılmadan once, kuruluş yen seçilirken
meteorolojik
verilere gore yerleşim bırımlen ile
tanm alanlarının saçılan tozlardan
(partıkul) en az
etkilenebilecek yere kurulması go?
onunde
bulundurulmalıydı Iklım elemanlarından rüzgar,
esme sayısının en
fazla olduğu yon bakımından
buyuk önem taşımaktadır Ergani Çimento
Fabnkası
inşa edilirken bu hassasiyetle! in hiç birinin goz
onunde
bulundurulmadıgı açıkça gorulmcktedıı
2 Goruntu kirliliğine neden
olmaktadır
Bunların başında baca tozlarının çevreye
yayılımmdan
kaynaklanan goruntu kirliliği
gelmektedir Bu durum, fabrikanın baca
tozlanndan
etkilenen yerlerde bazen goıuş açısını güçleştirecek
kadar
etkili olmaktadır
3- insan sağlığına zarar vemıektedu
2002 yılında TMMOB
Makine Mühendisleri Odası
Edirne şubesi tarafından yapılan
olçumleı,
HKKY'nm EK 2'de belıılenen toz sınıı değerlerine
çok yakındır
Doner fııın elektro filtre G 1 ve G-2
bacasında Karbon monoksıl
emisyonlarının (CO)
HKKY'nm EK 11 'de belirlenen gaz
biçimindeki
emisyonların sürekli olcumu için vetılen sınıı
değerlenmn
oldukça uzenndedn (Tablo 2 ve 3)
2004 yılında yapılan olcum sonuçlarına
gore
HKKY'nm EK 2'de belirlenen değerler açısından
toz (partıkul madde)
emisyonla], veıılen sınır
değerlenmn uzenndedır (Tablo-4)
151
Yukarıda
görüldüğü üzere, 2002 ve 2004 yıllarında
yapılan ölçümlerde sonuçlar sınır
değerlere çok
yakın veya üzerindedir. Bu değerlere rağmen,
denetlenmenin
gerektiği şekilde yapılmadığı ve
tedbirlerin alınmadığını görülmektedir. Bu
sebeple
ölçümlerin sürekli yapılması, denetlenmesi ve sınır
aşımı
durumunda tedbirlerin alınması
gerekmektedir.
Ayrıca HKKY'nın EK-7
listesinde çimento tesisleri
için 3 6.1 alt başlığının c bendinde istendiği
üzere;
çimento fırını toz emisyonları konsantrasyonunu
sürekli ölçüp
kaydeden bir ölçüm cihazı ile
donatılmamışım Çimento fırın bacasında,
toz
emisyonlarının konsantrasyonunu sürekli ölçüp
kaydeden bir ölçüm
cihazı bulunmalıdır.
HKKY EK-7 1.2 uyarınca ölçümü yapılan buhar
kazam
bacasından atmosfere atılan kükürt dioksıt
(SO2) emisyonları sınır
değerlerinin üzerindedir.
Kükürt dıoksit (SO2) emisyonlarını azaltıcı
tedbir
alınmalı veya alternatif düşük kükürtlü
yakıt
kullanılmalıdır.
HKKY' ne göre sınır değerlerin aşımı
durumunda,
saçılan tozların hangi hastalıklara neden
olacağı
araştırılmalı, yörede görülen hastalıklarla
ilişkisinin
olup-oimadığı ortaya konulmalı, eğer ilişkisi varsa
gerekli
tedbirler alınmalıdır.
4- Tarımsal ürünlere zarar vermektedir.
Bunda baca
tozlarının etkisi vardır. Baca tozlarına
karşı filtreler takılmalı ve
denetimi yapılmalıdır.
Özellikle bağcılık faaliyetleri ile elma
ağaçlarının
olumsuz etkilendiği, hem yöre halkı hem de
SİLAHLI (1998)
tarafından belirtilmektedir. Bu
tespit ziraat mühendisleri ve konu ile
ilgilenen diğer
bilim adamları tarafından araştırılmalı ve
gerekli
önlemler alınmalıdır.
5- Toprak üzerinde olumsuz etkilere
sebep
olmaktadır.
Çimento fabrikası baca tozlan, toprak
gözeneklerim
tıkamak suretiyle toprakların havalanma ve
su
geçirimliliklerini engelleyerek, toprağın fiziksel
özelliklerini
bozmaktadır. Bu nedenle farklı
noktalardan toprak örnekleri alınarak,
ilgili
laboratuarlarda incelenmeli ve sonuçlar
kamuoyuna
açıklanmalıdır.
KAYNAKLAR
1- Müezzinoğlu, A., (1987), Hava
Kirliliğinin ve
Kontrolünün Esasları. Dokuz Eylül Onv. Yayınları,
Yaym No:
090887, D.K. : 006042, İzmir.
2- Silahlı, M., (1998), Ergani Çimento
Fabrikası
Baca Partiküllerinin Bitki Örtüsü ve Toprağa Etkisi,
Dicle Ünv.
Fen Bil. Enst. (Basılmamış Yük. Lis.
Tezi), syf. 29, Diyarbakır.
152

ÖRNEK ÇEVRE MALİYETİ HESABI

Adapazarı'nda kurulacak Çimento fabrikası hakkında
Başkan : Prof. Dr. Recep İleri
Üye : Yrd. Doç. Dr. Şeref Soylu
Üye : Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu
Üye : Hamdi Şenol
Üye : Haluk Güler
Üye : Ahmet Erdem
Üye : Dursun Bostancı'dan oluşan SASTOB inceleme komisyonu tarafından çimanto fabrikasının getirdiğinin misli fazlasını çevre maliyeti oyarak götüreceğini anlatan örnek bir maliyet etkinlik çalısması olan ADAPAZARI ÇİMENTO FABRİKASI EMİSYONLARININ ETKİLERİ ve MALİYETİ başlıklı slayt sunumuna
http://web.sakarya.edu.tr/~ssoylu/SAHAKK/ADAPAZARI%20cement.ppt
adresinden ulaşılabilir.

ÇİMENTO FABRİKASI İLE İLGİLİ YEREL HABER VE OKUYUCU MEKTUPLARI

Bloğumuzun kurulmasından önceki dönemde Çimento Fabrikasının kruluşu ile ilgili çeşitli kurum ve kişilerin kaygı ve tepkilerini aşağıda yayımlıyoruz.

Osmaniye CHP, Çimento Fabrikasının Kastabala’ya Yakın Kurulmasına Karşı
16 Mayıs 2008 Gönderen: Guncel Kategori: Siyaset
haber osmaniyeKastabalaOsmaniyeosmaniye gazeteosmaniye haberosmaniye siyasetÜniversal Çimento
CHP PM üyeleri Berhan Şimşek, Faruk Demir ve Hatay milletvekili Gökhan Durgun, Çukurovanın en verimli toprakları ile Kastabala Antik Kenti ve Kırmıtlı Kuş Cenneti üzerinde Üniversal A.Ş.’nin kuracağı Çimento Fabrikası’na karşı bugün incelemelerde bulunacaklar, sivil örgütler ve köylülerle bir platform oluşturacaklar. CHP Parti Meclisi üyeleri Berhan Şimşek ve Faruk Demir ile CHP Hatay Milletvekili Gökhan Durgun, bugün (Perşembe), Universal Çimento A.Ş.’nin Osmaniye’de Çukurovanın en verimli toprakları ve 2500 yıllık Kastabala (Hierapolis) Antik Kenti ile Kırmıtlı Kuş Cenneti üzerinde kuracağı çimento fabrikası için bölgede incelemelerde bulunacaklar ve köylülerle bir toplantı yaparak bu bölgede çimento fabrikası kurulmaması için köylülerle ve sivil örgütlerle bir platform oluşturacaklar.
Osmaniye’de “Kalkınma projesi” amaçlı kurulmak istenen ve ÇED raporu marifeti ve 800 kişiye iş vaadiyle Osmaniye’nin Kesmeburun, Kazmacalı ve Bahçe köylerinin en verimli arazileri üzerinde, Kastabala (Hierapolis) antik kentine 75 metre uzaklıkta, Ceyhan nehri sulak alanı üzerindeki Kırmıtlı Kuş Cenneti’ne çok yakın bir alanda kurulacak olan çimento fabrikası için Arkeolog Prof. Dr. Halet Çambel’in uyarıları ve gazetemizin bu konudaki haberi üzerine ÇED raporu hazırlanırken Adana Kültür ve Tabiatı Koruma Kurulundan izin alınmadığı ve hazırlanan raporlarda Kastabala antik kentinden hiç söz edilmediği ortaya çıkmış, Cumhuriyet gazetesinin bu haberi üzerine Kültür ve Tabiatı Koruma Kurulu, geçtiğimiz günlerde bölge bir inceleme yapmıştı. Konu CHP kanalı ile TBMM gündemine de taşınmıştı.
CHP PM üyeleri Berhan Şimşek ve Faruk Demir ile Hatay Milletvekili Gökhan Durgun, bugün bölgede bir inceleme yapacaklar, saat 11.00’de de CHP Osmaniye İl ve Merkez İlçe Örgütü’nün öncülüğünde Cevdetiye kasabası Selvi kıraathanesinde, köylüler ve sivil örgütlerle çimento fabrikasının kurulmasının bölgeye vereceği zararlar konusunda bir toplantı yapacaklar.
Kaynak: http://www.osmaniyeguncel.com/siyaset/osmaniye-chp-cimento-fabrikasinin-kastabalaya-yakin-kurulmasina-karsi

Kadirlideki Gazeteciler Çimento Fabrikası Yapılmasına HAYIR dediler.
26 Nisan 2008 Gönderen: Guncel Kategori: Kadirli
Kadirli İlçesi Sınırlarında Bulunan Antik Hierapolis Kastabala Kenti ve Kırmıtlı Civarındaki Kuş Cenneti nin Üzerine Yapılması Düşünülen Çimento Fabrikası, Gazetecilerin Tepkisini Çekti. Osmaniye’nin Kadirli ilçesi sınırlarında bulunan Antik Hierapolis Kastabala kenti ve Kırmıtlı civarındaki Kuş Cenneti’nin üzerine yapılması düşünülen Çimento fabrikası, gazetecilerin tepkisini çekti. Fabrikanın çevreyi olumsuz yönde etkileyeceğini düşünen Kadirli Gazeteciler Derneği ve Kadirli 7 mart Gazeteciler Derneği ortak bir deklarasyon yayınlayarak, bölgenin tarihi ve doğasını tahrip edecek olan bu fabrikaya karşı olduklarını bildirdiler. Aynı fabrikanın ilin başka bir bölgesine de kurulabileceğini dile getiren gazeteciler yayınladıkları bildiride söz konusu yerde fabrikaya neden karşı olduklarını şu görüşlere yer verdiler;
1- Antik Hierapolis Kastabala kutsal kenti sınırları içine yapılması öngörüldüğü ve buradaki eserleri tahrip edeceği için2- Antik kentteki eserlerin de çıkan toz ve emisyonlardan direkt olarak etkileneceği, su ile karışınca asit haline dönüşen zararlı maddelerin yer üstündeki ve yer altındaki doğal ortamında şimdiye kadar korunagelmiş eserleri olumsuz yönde etkileyeceği, eserlerde kimyasal bir reaksiyon başlatarak bunların hızlı bir şekilde ortadan kalkmalarına neden olacağı için3- Ceyhan deltasının hemen yakınına yapılması öngörülen fabrikanın yapılacağı yerin aynı zamanda Önemli Doğa Alanı olarak koruma altına alınmış olması, çıkan emisyonların, nakliye ve üretim sırasında oluşan atıklar nedeniyle bu özelliğini kaybetmesinin kaçınılmaz oluşu4- Ceyhan Deltası içinde gerek yerli kuşların, gerekse göçmen kuşların konaklayarak üredikleri bir alan olan Kuş Cenneti, yakın çevresinde taş ocaklarında dinamit patlatılması, nakliye sırasında oluşan titreşim, atıklarla zaten kirlenmiş olan Ceyhan suyunun daha da kirleneceğinin kaçınılmaz olması ( Su kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme ‘RAMSAR’ ülkemiz bu sözleşmeye 1993 yılında taraf olmuştur)5- Fabrika için gerekli hammaddelerden kil’in antik kentin çok yakınındaki ormanlık içinden alınmak istenmesi ve bu sırada ağaçların ve doğanın tahrip olacağı6- Üretim sırasında oluşacak olan (her ne kadar filtre takılsa da, ki filtrelerin maliyetin düşürülmesi için sürekli olarak özellikle geceleri çalıştırılmadığı hem ülkemiz hem de yurtdışından bilinen örneklerle kanıtlanmıştır) toz, zehirli gazlar, atıklar nedeniyle hemen kenarındaki köy ve yakın çevresindeki diğer köylere ve bölgedeki canlılar ve bitkilere yapacağı olumsuz etkiler ve bu etkilerin Karatepe-Aslantaş da dahil olmak üzere geniş bir alana yayılacağı7- Çevreye saçılan toz ve atıkların yağmur sularıyla toprağa geçeçeği, toprağın geri dönüşümü olmadan çoraklaşarak elden çıkacağı, zaten kirlenmiş sularla yapılan tarımın bu süreci daha da hızlandıracağının kaçınılmaz olması nedeniyle 8- Çevrede bulunan önemli kaleler ve örenyerleri (Karatepe-Aslantaş, Bodrum, Hemite, Babaoğlan ) ve doğal çevrenin Kuş Cenneti, Millipark’ın varlığının oluşturduğu bacasız fabrikaya benzetebileceğimiz büyük turizm potansiyelini engelleyip, ortadan kaldıracak olması9- Kalkınma projesi kapsamında, yöre halkına iş olanakları sağlayacağı düşünülse de, 800 işci alınacağı iddia edilen fabrikada köylünün vasıfsız işçi olması nedeniyle köyden çok az işçi alınacağı, diğer örneklerden bilindiği gibi, nakliye gibi diğer işlerinde ihaleye verilerek şirketlere yaptırılacağı, köylüye yalnızca fabrikanın zararları kalacağı, fabrikanın bölgede 800 kişiye iş imkanı yaratıyoruz sloganının, doğal çevre ve tarımın geri dönüşümsüz olarak tahrip olacağı için 800.000 kişiyi aç bırakacağı nedeniyle10- Çimento fabrikasının çıkaracağı zehirli gazlarla İnsan sağlığını ciddi tehlikeye sokması, kanser ve solunum hastalıklarına yol açması bakımından.
11- İskan yerlerine yakın olmaması gereken Çimento fabrikasının Kesmeburun köyünün tam tepesinde ve köye 100 metre uzaklıkta olması nedeniyle, bütün köy halkı ( kadın, erkek, genç ihtiyar, çoluk, çocuk ) sağlığını kaybedecek, asgari ücretle işe alınanlar kazançlarının 3 mislini tedavi olmak için harcayacakları için12. Köylünün çevredeki tarlalarının fabrika yapıldıktan sonra 1/3 oranında değer kaybedeceği….devlet desteği ile yeşertmeye çalıştıkları zeytinliklerin fabrikanın baca emisyonları ve nemle birlikte çabucak donan klinker tozu nedeniyle döllenemeyip ürün vermeyeceği nedeniyle13- Osmaniye ilinin kalkınması projesi kapsamında, 5 yıl süreli vergiden muaf ve yüzde 85 ‘e varan yabancı sermaye ile hazine arazisi üzerine kurulması öngörülen fabrikanın çimento üretimi için gerekli kil, marn, kalker v.s gibi malzemeyi de yakın çevreden ucuz yolla milli kaynaklardan saylayacak olması, ucuz iş gücü kullanması, üretiminin sadece ihracata yönelik olmasının.
Osmaniye ili ve Ülkenin kalkınmasında faydasının olmayacağı, aksine üretim artıkları ve emisyonları ile çevreye yapacağı olumsuz etkileri ile ilin gelişebilme potansiyelini engelleyeceği nedeniyle karşıyız dediler. Kaynak: http://www.osmaniyeguncel.com/osmaniye/kadirli/kadirlideki-gazeteciler-cimento-fabrikasi-yapilmasina-hayir-dediler

27 Mart 2008 Gönderen: kerim Kategori: Osmaniye
Gazetemize gelen ve çimento fabrikası ile ilgili kaygılarını dile getiren bir okuyucumuzun yazdıklarını olduğu gibi yayımlıyoruz;
Kesmeburun köyü Çimento fabrikası hakkındaSayın yetkili Kesmeburun köyüne kurulması planlanan çimento fabrikası ile ilğili yardım istemek için bu maili tarafınıza yazıyorum. İstanbulda geçici olarak ikamet ediyorum ve emekli olunca da hayalim,köyüme dönüp orada ikamet etmek idi. ama bu çimento fabrikası felaketi buraya konuşlanırsa ben ve benim gibi yüzlerce insanın artık dönecek bir köyü olmayacak. Ülkemizde mantar gibi çoğalan Çimento fabrikalarından memnun olan bir tek yer gösteremessiniz..
Kahramanmaraşta kurulması planlanan çimento fabrikası için yasal süreç başlamış durumdadır. Diyarbakır’ın Ergene ilçesine kurulan çimento fabrikasının çevreye verdiği zararın yanında bölge halkında Çermik denilen birde hastalığın ortaya çıkmasına neden oldu. Cahil insanlarımızı bu fabrikalarda binlerce isdihdam sağlanacak diye kandırıyorlar. Sizlerden köyümüze sahip çıkmanızı istiyorum. Bu tür çevre felaketlerini osmaniyemizde görmek istemiyoruz. bunun için biz bireylere düşen görevleride seve seve yerine getireceğimizden emin olabilirsiniz. Başarılar Hayrullah UZUNER
izlenme: 63%
Yenile Yorumlar RSS
31 Yanıt “ Çimento Fabrikası ile ilgili kaygılar ”
# 1 aydın keskintimur Gönderen: 28 Mart 2008 at 10:33
Yüzde 65’i yabancı sermayeye ait olan Üniversal Çimento, Kastabala antik kentinin 500 metre yanına fabrika yapacak. Bu fabrika önce antik kenti yok edecek sonra da ortaya çıkaracağı çevre kirliliği ile yörede bulunan Kırmıtlı Kuş Cenneti’nin içinde bulunduğu Ceyhan Deltası’nı olumsuz etkileyecek. Arkeolog Murat Artmen ” buranın çok geniş bir alan olduğunu ve çimento fabrikasının yapılacağı arazinin içerisinde dahi tarihi kalıntılar vardır” diyor. Köylünün iş sıkıntısı ile şikayetleri için de “Kurulacak çimento fabrikası için vasıflı işçi alınacaktır. Eğer köyden de alınacak işçi olursa burada aldığı paranın 4 katını da hastaneye vermek zorunda kalacak. Üstüne bu tarihi yer de yok olacaktır” diyor.
# 3 Üzdün Bizi Gönderen: 10 Nisan 2008 at 20:59
Kesmeburun Muhtarı ve Heyeti Daha Ne BekliyorsunuzTopluca İstifanızı Bekliyoruz.Böyle Köy yönetilmez.Köylüyübir birine düşürdünüz.Üstelik adam bile tutunuz.Böyle köyheyetimi olur.Tarafsız kalmayı ve size emanet edilen tarihieserleri bile savunamadınız.O tarihi eserlerin dili yok,beni savundiyecek.Sizleri biraz olsun çevreye duyarlı olmanızı beklerdik.Nerde O …………
# 4 Köylü Gönderen: 13 Nisan 2008 at 08:02
Rahmetli H. Kerim Hacının Oğlu Mete Poyraz, Söylenenlere göre köprününyanındaki tarlayı satıyormuşsun.Yalınız Özcan Poyrazıda kayıp oldugunugazeteye ilan etmişsin.Özcan kayıp degil.Sürekli buralardan mesaj yazıyor.İstersen ulaşa bilirsin.Tarlayı satıp sende çimento fabrikasına mı hazırlıkyapıyorsun.
# 5 Köylü Gönderen: 13 Nisan 2008 at 13:05
Ergenokan çetesinin kol gezdigi ülkemizde,bir de Kesmeburun köyünekurmayı düşündükleri ÇİMENTO FABRİKASI Çıktı.Ben bazı yayın kuruluşlarındanda şüpelenmeye başladım.Sürekli kuruldu, kurulacak diye gündemde tutuyorlar.Bırakın fabrika flan kurulmaz. Birde siz bu çeteye destek olmayın.Devletten parayı çektilerse çektiler.Yalınız Kesmeburun Köy Muhtarıelini eteğini çeksin bu işten.Bütün sır bilğiler onda saklı.
# 6 Köylü Gönderen: 14 Nisan 2008 at 20:52
ÇİMENTO FABRİKASI KESMEBURUN VE ÇEVRE KÖYLERİFELÇ EDECEK
Günümüzde maddî hastalıklardan daha çok manevî hastalıklarla uğraşıyoruz. Nefsin arzu ve isteklerinden doğan bu hastalıklar içdünyamızı, manevî hayatımızı karartıp yok etmektedir.
İnsan, hep kötülük isteyen nefsine esir olmuş, nefsin istek ve arzuları hep ön planda; sabahtan akşama nefsin arzu ve istekleri peşinde yorulmadan koşup duruyoruz. Nefsin esaretinden manevî güzellikleri göremiyoruz. Yani mânen açız ve hastayız.
İbrahim Edhem Hazretlerine sormuşlar: “Nasılsın?” demişler; oda şöyle cevap vermiş:
- “Dinimizi parçaladık dünyamıza yamadık. Neticede ne din kaldı nede dünyamız! Ne mutlu ona ki: ahreti için dünyasını fedâ etti.”
Günlük hayatta her “nasılsın?” diyene “iyiyim!” demek adet olmuş. Soranda zaten başka söz duymak istemiyor.
Ariflerden birine sormuşlar:
- Efendim, sizi görmeyeli çok oldu, nasılsınız?
- “Afiyetteyim.” Devam etmiş: “Allah’ a isyan etmedin, bir günah işlemedinse, afiyette olursun. Eğer günah işledinde Allah’ a isyan ettiysen, bundan daha büyük hastalık olmaz.”
Sevgili peygamberimiz birine sormuş:
- Bugünün nasıl geçti? demiş. O zat da:
- Hayırla geçti ey Allah’ ın elçisi! demiş.
Peygamber (as) soruyu üç defa tekrar etmiş, en son adam:
- Elhamdülillah, hayırla geçti ya Rasulullah! deyince Allah Rasulü ona:
- Şimdi oldu işte demiş.
O kişi gibi bizde “Elhamdülillah günlerim, gecelerim ve ömrüm hayır üzere geçiyor” diyebilmeliyiz.
Öyle mi ya! Birine nasılsın? de bakalım. Cevap binbir türlü şikayet olacaktır. Allah’ ın sanki hiçbir nimeti, hiçbir ikramı ve ihsanı ona yapılmamış…
Bu neden? Nefsin hakimiyeti ve nefse esaretten. Çünkü nefis, insanın düşmanıdır. Hep insanın kötülüğünü ister. Gözü insanın aleyhine olacak, insanın yüzünü kızartacak şeylerdedir.
Peygamber (as) şöyle buyurur:
- “Cehennem nefsin arzu ettiği şeylerle, cennet de nefsin sevmediği şeylerle kuşatılmıştır.” (Riyaz’üs-Salihın: 1/101)
Nefsin hastalıklarından kurtulabilmek için nefsin arzularına karşı koymak ve hakim olmaktır.
Peygamberimiz (sav): “Ölmeden önce ölünüz” “Hakiki mücahit nefsine karşı uğraşı verendir.” (Tirmizi, Cihad: 2) buyurarak nefsin dizginlerini ele almayı tavsiye etmiştir.
Hakim olunmazsa nefis, kötülüğü ister, dünya zevklerini ister, inançsızlığı, ahlaksızlığı arzular, sapıklıktan hoşlanır ve insana kötülüğü emreder; insanın gözünü, dilini, midesini, beynini ve cinsel organını kullanır, insana günah işletir. Onun için Kur’an’ da:
- “Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.” (Mü’min: 19)
- “(Yusuf) Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder.” (Yusuf: 53)
- “Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Rasulüm!) ona koruyucu olabilir misin?” (Furkan: 43)
- “Yemin ederim ki nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömende ziyan etmiştir.” (Şems: 9-10)
- “Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için şüphesiz cennet yegane barınaktır.” (Naziat: 40-41) buyrularak nefsin daima kötülüğü emrettiği nefsini kötülüklerden alıkoyanın ise kurtulacağı bildirilmiştir.
Eğer nefis terbiye edilecek olursa, o nefis itaatkar olur ve insanı kötülüğe davet etmez.
Kur’an’ da bir uyarı şöyle:
- “Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor şehvetlerine uyanlar ise sizin hak yolundan iyice uzaklaşmanızı istiyor.” (Nisa: 27)
Nefis insanı hak yolundan uzaklaştırır. Yaptığı kötü işlerden hiç pişmanlık duymaz, hep kötülükten hoşlanır, kendini beğenir ve yaptığı kötülüklerle övünür. Allah Kıyamet sûresinde “nefsin şerrine ve tehlikesine dikkat edin” diye uyarmıştır. (Ayet: 2)
Nefsin telkinlerine iyi dikkat etmek gerekir; Ona fırsat vermemek gerekir. Bir hadislerinde peygamber (as) şöyle buyurur:
- “Allah şu kimsenin vücudunu cehenneme haram kılar, dünyada da onu şeytandan ve nefsinden korur:
1 – Nefsi bir şeyi arzularsa, ona hakim olan,
2 – Nefsi bir şeyden hoşlanmasa da onu yapan.”
(Ramuzu’L-Ehadis:68/10)
Nefse bir şeyler anlatılmaz ve nefse hakim olunmazsa, nefis insana hakim olur. Müslüman zaman zaman nefsine sormalıdır, onu hesaba çekmelidir.
- Nefsim, nedir bu arzu ve bitip tükenmeyen isteklerin? Dünyada mahçup olmak, ahirette pişmanlık duymak ister misin? Acılı bir ölüm, sıkıntılı bir kabir hayatı, sonunda da cehennem mi istiyorsun? demelidir.
Nefse “dur!” denmezse, nefis denilen hain düşman insanı kendine esir ediverir; insanı haktan, doğrudan ve Allah’ tan alıkoyar. Adem peygamberi ve eşini cennetten kovduran, Kâbil’ i kardeşi Hâbil’ i öldürten, Firavun’ u Nemrut’ u isyan ettiren, Ebucehil’ i, Ebu leheb’ i Allah Rasulüne karşı koyduran, bugünde nice nice insanları imandan, ibadetten alıkoyup isyana ve küfre sürükleyen nefis denilen düşman değil midir?
Nisa sûresi ayet: 79 da Allah: “Sana gelen her fenalık kendi nefsindendir.” buyurur.
Huzura, kurtuluşa ve Hakka giden yolun nefsin arzu ve isteklerinden geçmediği bilinmelidir. Nefis ibadetlerle ve yararlı işlerle meşgul edilmezse, nefis insanı abes şeylerle meşgul edecektir. Dünya endişesini, ahiret endişesinin önüne alacaktır.
En büyük imtihana insan nefsi ile tabi tutulur. İnsanın imtihanı kazanması için nefsin benlik davasından vazgeçerek yüce Allah’ ın gücü karşı-sında eğilmesi gerekir.
Nefis eğer kendi kendine bırakılırsa isyankar olur. Allah’ la arada kalın perde oluşturur. Pey-gamberimiz: “Ümmetim için en çok korktuğum şey nefislerinin arzu ve isteklerine uymalarıdır.” Bu-yurmuştur, yaptığı dualarda da nefsin şerrinden Allah’ a sığınmıştır.
Çare; nefsin hakimiyetidir. Nefsine hakim olan mükafata nâil olur. Nefsini bilen Rabbını bilir.Din görevli arkadaşlar niçin bu felakete göz göre göre sesizkalıyorsunuz.Bilhassa Kesmeburun,Bahçe,Kazmzca,SarpınağazıKırmıtl,Yeniköy,Cevdetiye din görevlileri niçin sesiz kalıyorsunuz.
# 7 Eylem Planı Gönderen: 16 Nisan 2008 at 17:29
TAŞKINLIK YAPMAYIN GELENLERİN YANINDA DURUNTALİMATI Kesmeburun köyünün tepesine kurmayı düşündükleri ÇİMENTOFABRİKASI için bazı kuruluşlar yerinde incelemek için geldiklerindetaşkınlık yapmayın.Yalınız gelenleri boş bırakmayın.Sürekli açız deyin talimatı verildi.Açız vebal altında kalıyorsunuz gibi öncedenögretilmiş sözler söylüyorlar.Tam bir drama yaşanıyor.Bir birlerine bakıp kıs kıs gülüyorlar.Sonrada oğlum sen daha iyi yaptındiyorlar.Kendilerini acındıracak bir hale sokuyorlar.
# 8 Toy Dede Gönderen: 16 Nisan 2008 at 18:52
BUDA BİR KURNAZLIKKesmeburun köyüne kurmayı düşündükleri ÇİMENTO FABRİKASIiçin gelen heyeti Kastabala kalesinin batısındaki en uç köşeyegötürüyorlar, çünkü oradan uzak görünsün diye.Köy muhtarıbırak çocuklarını, torunun dahi sana betua edecek.Çünkü senona yaşanacak bir çevre bırakmıyorsun.Sen nasıl can verin onu merak ediyorum.Özcan tam sana göre bir ortam.İstersen birgörüntü ver. Bunlar çok ileri gittiler.
# 9 Bahtiyar Gönderen: 18 Nisan 2008 at 00:09
ŞİMDİDE ACIZ DİYE YALVARMAYA BAŞLATILAR.
# 10 Güneş Doğmadı Gönderen: 18 Nisan 2008 at 01:50
KESMEBURUN KÖYÜNÜN ÜZERİNE TOZ VE ASİT YAĞMURYAĞACAK
Kesmeburun köyünün tepesine kurmayı düşündükleri ÇİMENTOFABRİKASI günün her saatinde saganak halinde toz ve asit yağmuru yağacak.Havayı tenefüs etmekte zorlanacağız.Elin adamıda afantadan para kazanacak.Onun sıkıntısını Kesmeburun köylüsü çekecek.Arkadaşlar hiç duydunuz mu ,şirketin Kesmeburunköyüne de şunu yapacağız diye.Hiç birşey yapmasın, istemiyoruz.Köyümün toprağından çeksin ayağını. Ancak köylüyü bir birimize düşürüyor.Genç genç gençleri acız diye bagırmalarına gönlüm razı olmuyor.Herkez gencine sahip çıksın bukadar da aç degiller.
# 11 Güneş Doğmadı Gönderen: 18 Nisan 2008 at 01:52
KESMEBURUN KÖYLÜSÜ PERİŞAN DURUMDA
Kesmeburun köyünün tepesine kurmayı düşündükleri ÇİMENTOFABRİKASI günün her saatinde saganak halinde toz ve asit yağmuru yağacak.Havayı tenefüs etmekte zorlanacağız.Elin adamıda afantadan para kazanacak.Onun sıkıntısını Kesmeburun köylüsü çekecek.Arkadaşlar hiç duydunuz mu ,şirketin Kesmeburunköyüne de şunu yapacağız diye.Hiç birşey yapmasın, istemiyoruz.Köyümün toprağından çeksin ayağını. Ancak köylüyü bir birimize düşürüyor.Genç genç gençleri acız diye bagırmalarına gönlüm razı olmuyor.Herkez gencine sahip çıksın bukadar da aç degiller.
# 12 Güneş Doğmadı Gönderen: 18 Nisan 2008 at 01:56
Aş. İZİN VERMİYORKesmeburun köyünün tepesine kurmayı düşündükleri ÇİMENTOFABRİKASI günün her saatinde saganak halinde toz ve asit yağmuru yağacak.Havayı tenefüs etmekte zorlanacağız.Elin adamıda afantadan para kazanacak.Onun sıkıntısını Kesmeburun köylüsü çekecek.Arkadaşlar hiç duydunuz mu ,şirketin Kesmeburunköyüne de şunu yapacağız diye.Hiç birşey yapmasın, istemiyoruz.Köyümün toprağından çeksin ayağını. Ancak köylüyü bir birimize düşürüyor.Genç genç gençleri acız diye bagırmalarına gönlüm razı olmuyor.Herkez gencine sahip çıksın bukadar da aç degiller.
# 13 Köylüm Gönderen: 26 Nisan 2008 at 23:40
ŞİMDİDE KÖYÜN MERASINI SATIYOR
Köylülerden imza toplayıp okulun yanındaki sergen yeri olarak bilinenmerayı satıyor.Asker bizim askerimiz.Tatbikat yapar gider.Ona tapı vermeye yetkin yok.İmza topladıgın yer ,köylünün sergen yeri,gençlerintop oynadıkları yer.Birzamanlar asker Cevdetiye kasabasından şimdikigazinoyu istedi, Cevdetiyeli vermedi.Ora bizim toplandığımız yer dedi.Alsaydı karakol yapacaktı.Her iseyene verilmez ki!………
# 14 Dursun PANPALLI Gönderen: 02 Mayıs 2008 at 19:56
KESMEBURUN KÖYÜNDE HOLİGONLAR TÜREDİ
Arkadaşlar kesmeburun köyünde kendilerini kesmeburunun sorumlusu kabul eden holigonlar türedi.Bu nalet olası ÇimentoFabrika sorumlusu gibi gören holigonlar ,her fırsata Aş. ile haberleşerek köylüye el altından bilgi vermeye çalışıyorlar.Hala Aş. ninadamları ortaya çıkmıyorllar.Kendilerini mahsum gibi gösterip kurtarıcı gibi duruyorlar.Bütün işlerde holiganları kulanıyorlar.Bu satılmışlar ülkemiz zor durumda olsa aynı hayınlıgı yaparlar.Biz debunları dinlemiyedcegiz. Köyü elden çıkarmak için yemek yemişler.Zıkım yeyin hiçmi yemek görmediniz.Bu kadar yacılıgane gerek var.Bu da bir gösteri şeklidir.Buda bir eglemdir.Niçinbu tür davranışlara izin veriliyor.Bu davranışlar köylüyü bölücüdavranış degilmi?Biri çıksa yedikleri kabı başlarına geçirse ne olacaktı.Mahsum bir yemek ziyafetimi olacaktı soruyorum.Köyümezarar veren insanları biliyorum ve hiç af etmiyecegim.Onlardabedni biliyorlar.Bana yaklaşıp yigenim nasılsın demesinler,istemiyorum.Ben tavırımı koyuyorum.Yapmacık yaklaşmasınlar.Bu konuda kararlıyım,Çimento kurulsun diyenler benimle konuşmasın.Ben onların halerini görecegim.Destekleyen arkadaşlara selamlar.
# 15 mardinli Gönderen: 03 Mayıs 2008 at 14:05
slm zannetmeyin bu çimento fabrikası ile halk sevinio aksine halkın cogunlugu fabrika yapılmasına karsı bizde yapılmaması için elimizden geleni yapacagız bi fabrika kurulacak ama oradaki bi cok fabrika yani tarım arazileri verimsiz hale gelecek bi çok hastalık ortada kol gezecek arkadaşlar uyanık olalım diorum zaten aklı basında olan biri mantıklı düşünür ve olumlu cevabını verir biz babaoglular olarak hepimiz fabrika yapımının karsısındayız bunun için elimizden geleni yapacagız
# 16 Dursun Panpallı Gönderen: 03 Mayıs 2008 at 15:21
Mardinli yorumcum teşekkürler sana.Bir köyünü savınamıyan adamlar.Caminin halısını degiştirmişler.Dışardakilerden para topluyorlar.Bakınarkadaşlar köy köylükten çıkacak. Caminiz filan kalmayacak.Ne olmuşcaminin halısına.Halıfleks yazın kokar.Mehmet yorumcumun adını saydıgıkişiler köyü için neler söylediler.Hiç birşey.Aş.nin yemegini yediler.Hiçbir kimse dini simgenin altına giripte kendisini hacı ,hoca zanetmesin.Köyünü savunamıyan kişilerede beton zemin çok bile.Aş. duyarsa akşamdan bu ihtiyacınızı karşılar.Çünkü bedava reklam.Aş. şimdiden çok masrafettim diyormuş,Kime yardım ettin.Daha bir kazma dahi çakmadın.Kime neverdinse açıkla……..
# 17 Dursun Panpallı Gönderen: 05 Mayıs 2008 at 20:46
KESMEBURUN KÖYÜ MUHTAR VE HEYETİ DÜŞÜNCELİ
Arkadaşlar Kesmeburun köyü halkı yavaş yavaş bu tehlikeyi anladı. Aş.nin toplantılarına katılmaz oldular.Bu durumda başta kesmeburun köy muhtarıve çapulcuları rahatsız etmeye başladı. Köyde yapılan toplantılarda genelde yabancıların oldugu söyleniyor.Umarım bu yanlıştan biran önce muhtarımızdadöner. Kazmaca köyü muhtarına çirkin saldırı yapılmış. Yine Mehmet Şehitoğlu na da aynı saldırı yapılmış. Bunları kınıyorum. Kendime yapılmış bir saldırı olarak görüyorum.Köyü için her şeyi göze alan arkadaşların yanıdayız. Ora bir saldırı yerise oraya gidecegim. Çekinmedende konuşacagım. Köyümüsavunmak benim en tabi hakkımdır. Karakoldan filan korkmuyorum. Hayinleri köyümüzden kovana kadar mücadele edecegiz. Arkadaşlar benim oradakavga yapmam köyü karıştırır,bunuda bilesiniz. Hayinler ayagınızı topragımızdan çekiniz.
# 18 Arım Gönderen: 06 Mayıs 2008 at 19:22
ŞEHİTOĞLUNA SALDIRI
Kesmeburun köyünün en degerli insanı MEHMET ŞEHİTOĞLUNA saldırı yapıldı.Geçtigimiz günerde köy içinde küçük bir tartışma sonucu İl Genelmeçlis üyemize bir saldırı yapılmış.Olgunlugunu elden bırakmayan MehmetŞehitoğlu bunlar daha cahil dedigi duyuldu.Bu olaydan sonra köylüler Aş.nintoplantılarına katılmama kararı aldılar.Aş.yöneticileri böyle tatsızlıkları istemediklerini bildirdiler.
# 19 muazzez gürsoy Gönderen: 07 Mayıs 2008 at 08:07
Fabrikanın yemağinde ben köyde idim köylümüzden çok yabancı vardı toplantıda.İnsanların çoğu oraya meraktan gitti.fabrikayla ilgilenen pek yoktu.ama köyümüze zehir getiren bu kişilere gösterilen ilgi inanın canımı sıktı.köylü geçim derdinde kim ne derse ona inanıyor.muhterem muhtarımızda köylüyü aydınlatmak yerine kendi sabit fikrini yürütmeye çalışıyor.yazık ama…..herkes gözünü açsın köyümüzü bu kadar kolay kirletemesinler sahip çıkalım lütfen.Dursun hocamın sonuna kadar arkasındayız.Karamandan selamlar muazzez
# 20 Kesmeburun Köyü Gönderen: 11 Mayıs 2008 at 13:26
SAKLI MAGRAYA İLGİ BÜYÜK
Geçtigimiz günlerde Kesmeburun köyünün tepesindeki dağın üzerindekiSAKLI MAGRADAN söz etmiştik.Şimdi ise SAKLI MAGRAYI görmek içinKesmeburun köyüne çok sayıda insan gidiyor.Adeta SAKLI MAGRA ‘yıgörmek için insanlar sel oldu.Yakın çevre insanların çok ilgisini çekti.Kemer taş ve SAKLI MAGRA çok güzel yerdir.Herkesin görmesini isterim.Bu SAKLI MAGRANIN üzerine ÇİMENTO FABRİKASI kurmayı düşünüyorlar.SAKLI MAGRA insanlara göz kıpıyor.
# 21 Hüseyin Gönderen: 15 Mayıs 2008 at 20:39
ELLERİNDE GÖSTERİ RESİMLERDEN BAŞKA BİRŞEY KALMADI
Kesmeburun köylülerinden birkısımına ve yabancılara ellerine pankart veafiş vererek gösteri yaptıranlar.Şimdi gösterecek başka malzemeleri kalmadı.Dönüp dolaşıp o resimleri yayınlıyorlar ve dagıtıyorlar.Arkadaşlar izinsiz gösteri yaptıkları için bu resimleri yayınlamaktanda çekiniyorlar.Ellerinde çok sayıda resim var.O resimleri ÇET raporu aldık dedikleri yerlere gösteriyorlar.Uçurtma şenligine izin vermiyen yetkililer,dakuz araba ile Osmaniye içindemaça gider gibi tur atıp, Çevre yolunda pankart ve afiş açanlara nasıl müdaleetmiyor.Taşkınlıkları Adana ve Kesmeburun köyünde de devam etmiştir.SayınAş.Başka belgeleri de yayınlayın bakalım.Şu anda ellerinde hiç bir belge kalmamıştır.Saygılarımla…….
# 22 Adem Gönderen: 16 Mayıs 2008 at 01:01
AVCI KUŞU SÜZÜLÜYOR
Kesmeburun köyünün tepesindeki dağda görülen AVCI KUŞU yaz mevsiminde daha çok görüldügü söyleniyor.AVCI KUŞU denmesinin sebebi bu kuşungökyüzünde süzülmesi ve avını gördügü an saldırmasından dolayı denmiş.Buraya ÇİMENTO FABRİKASI kurulursa AVCI KUŞUNUN yok olacagı ve yeninesilin böyle süzülen bir kuş görmiyecegi söyleniyor.AVCI KUŞUNA sahipçıkalım…..
# 23 Aziz Çöloğlu Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 21:34
Ege halkı toprağını savunuyorEge Bölgesi’nin insanları son 10-15 yıldır topraklarını, sularını, yaşam alanlarını korumak için mücadele ediyor. Bergama köylüleri 15 yılı aşkın bir zamandır topraklarındaki siyanürlü altın madenine karşı çıkıyorlar. İzmir’in yanı başındaki, kente içme suyu sağlayan barajların havzasında bulunan Efemçukuru köylüleri de yine siyanürlü altın madenine karşı direniyorlar. Hem işletme sahası, hem çıkarılacak altın miktarı, hem de üretim tekniği ile Uşak Kışladağ’daki işletme aşamasına gelen altın madeni ise Bergama ve Efemçukuru’ndaki altın madenlerinden kat kat daha büyük bir bela, yöre köylüleri için.Altın madenleri dışında Ege insanı, taşocakları, termik santraller ve çimento fabrikaları ile kirletilen doğalarını savunmak için yıllardır birçok direniş gerçekleştiriyor.
# 24 Figan Karaoğlan Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 21:40
Karun’u zengin eden topraklarİzmir-Manisa sınırındaki, Manisa merkeze bağlı Bozköy beldesinde, Ak-Ege Beton AŞ tarafından yapılmak istenen çimento fabrikası, yörede yaşayan 35 bine yakın insanı doğrudan ilgilendiriyor.Bölgedeki 150 bin dekar arazide ekolojik tarım ve AB standart belgeli meyvecilik yapan üreticiler, meyve bahçelerini, sağlıklarını ve gelecekleri koruyabilmenin bu çimento fabrikasının kurulmasına izin vermemekten geçtiğine inanıyorlar.Köylülerin bu inancını önceki gün Yiğitler köyünde yapılan eyleme katılan bilim insanları ve hukukçular da doğruluyorlar: “Çimento fabrikası buradaki tarımı öldürür.”Eylemin açılış konuşmasını yapan İğdecik Belediye Başkanı Halil İbrahim Bayır, bölgede yaşayan 35 bin insanın geçim kaynağının meyvecilik olduğunu dile getirerek, “Meyve ağaçlarımızın üzerine Naldöken, Altındağ’daki gibi bembeyaz çimento kapattırmayacağız” dedi. İzmir-Bergama, Eşme, Sivrihisar, Havran, Küçükdere El Ele Hareketi Dönem Sözcüsü ve Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Ertuğrul Barka, yanında getirdiği TÜBİTAK yayınlarıyla, çimento fabrikalarının çevre ve insan yaşamına verdiği zararları sıralayarak, köylülerin buna karşı direnmelerinin en doğal hakları olduğunu söyledi.Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cengiz Çakır, mitolojide dünyanın en zengin kralı olarak bilinen Karun’un bu topraklarda yaşadığını ve zenginliğini de burada yapılan tarımla elde ettiğini aktararak, “Bir fabrikada bir avuç kişi kar edecek diye bu binlerce yıllık gelenekten vazgeçemeyiz. Bu fabrika yine tarihte ‘gelin-güvey’ olarak adlandırılan Spil Dağı ve Nif Dağı’nın tam ortasına kuruluyor. Fabrikanın çıkaracağı tozdan gelin güvey birbirini dahi göremeyecek” diye konuştu.‘Bal akan yerde zehir istemiyoruz’Bağyurdu Sulama Kooperatifi Başkanı Kamil Türker, meyve üreticileri olarak yıllarca emek ve para vererek sahip olabildikleri Avrupa standardında ürün ürettiklerini gösteren Europ GAP kartlarını göstererek, çimento fabrikası kurulursa hiçbir işe yaramayacak olan bu kartları protesto için Tarım Bakanı’na geri göndereceklerini söyledi.Eyleme katılan köylüler konuşmaları “Çimento fabrikası istemiyoruz”, “Bal akan yerde zehir istemiyoruz”, “Ovamız bizimdir, ovamızı vermeyiz” sloganları ile alkışladılar.Eyleme Turgutlu Ovası’nda bulunan İğdecik, Karaoğlanlı, Bağyurdu, Ören, Armutlu Belediye Başkanları ile Yeşilyurt, Sinancılar, Sarılar, Yiğitler, Halilbeyli, Bozköy, Çambel, Sütçüler köyüleri katıldı.Nif Çayının suladığı ovadaki kiraz ağaçları yeni yeni tomurcuklanıyor. Yaklaşık iki ay sonra bu tomurcuklardan oluşacak kirazlar, Avrupa ülkelerindeki market raflarında satışa sunulacak. Kuzey yarımkürenin ilk turfanda kirazlarını ihraç etmekle övünen üreticiler, “kırmızı altın” adını verdikleri kirazlarının göz göre göre öldürülmesine karşı, ağaçlarla birlikte çığlık atıyorlar: “Kırmızı altını öldüremezsiniz…”
# 25 Esra Akçil Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 21:43
Dava açılacakKöylülerin avukatı Şehrazat Mercan fabrikanın kuruluş aşamasında yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Fabrikanın 2002 yılında Manisa Çevre İl Müdürlüğü’nden “Çevresel Etkileri Önemsizdir” belgesi aldığını öğrendiklerini söyleyen Mercan, böyle bir belgenin verilebilmesi için yöre köylüleriyle toplantılar yapılması gerekirken, bunların hiçbirinin yapılmadığını dile getirdi. Mercan, fabrika için verilen izinlerin iptali için Manisa İdare Mahkemesi’ne dava açacaklarını belirtti.
# 26 Dursun Eroğlu Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 21:59
Çimento fabrikasına ‘Soğuksu’ tepkisi
Bursa’da aldığı ihalelerle hızlı büyüme sürecine giren B. Ergünler Yol Yapı’nın Soğuksu Köyü Küpboğazı mevkiinde kurmak istediği çimento fabrikası projesi, köylülerden destek görmedi.
Bursa’da son yıllarda aldığı ihalelerle hızlı bir büyüme sürecine giren B. Ergünler Yol Yapı Ltd. Şti.’nin Kestel’in Soğuksu Köyü Küpboğazı mevkiinde kurmak istediği çimento fabrikası projesi, köylülerden destek görmedi. Çevre ve sivil toplum örgütlerinin de karşı çıktığı projenin gerçekleşebilmesi için halk toplantısında dile getirilen kaygıların giderilmesi gerekiyor.Bursa’nın yeni çimento fabrikası olacağı söylenen proje, ocaklardaki patlama, ortaya çıkacak toz kirliliği, çevrede planlanan toplu konut projeleri nedeniyle yöre halkı tarafından istenmiyor.Yenişehir yoluna 4 kilometre uzaklıktaki Soğuksu Köyü’nde yapılan “ÇED Sürecinde Halk Katılımı Toplantısı” Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ÇED ve Planlama Müdür Vekili Dr. Talaf Müftüoğlu başkanlığında yapıldı.Toplatıya bakanlığın ÇED ve Projeler Genel Müdürü Reyhan Coşkun, aynı bakanlıktan jeoloji mühendisi Alev Bulut, Çevre Mühendisi Cansu Kaya, Tarım İl Müdürlüğü’nden İsmail Yılmaz, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’nden Mümin Menekşe, Sağlık İl Müdürlüğü’nden Rauf Bike, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden Esra Eser ile köylüler ve bazı çevreciler katıldı.Toplantı, 2872 sayılı Çevre Kanunu gereği, ÇED Raporu’nun hazırlanması öncesinde, yöre halkının eğilimini öğrenmek için yapıldı. Ancak köylüler, gerekçelerini de söyleyerek, “Çimento fabrikası, burada yaşamamızı imkansız hale getirir o yüzden istemiyoruz” dedi.60-70 milyon dolarÇimento fabrikası kurmak için 3 Ocak 2006′da Çevre ve Orman Bakanlığı’na başvuruda bulunan B. Ergünler Yol Yapı Ltd. Şti.’nin sahibi Burhan Ergün, Bursa-İnegöl arasındaki duble yol, Kütahya Bozüyük yolu ve Acemler Köprülü Kavşağı’nın müteahhitliğini yapan bir isim. Bir süredir de Soğuksu Köyü yakınlarındaki ocaklarda taş çıkarıyor, konkesör ocakları işletiyor.Bölgede yaklaşık bin 500 dönüm, kalkerli arazide maden işleme ruhsatı olan firma, çimento fabrikası için henüz fizibilite raporu hazırlamamış. Firmanın sahibi Burhan Ergün, “Yaklaşık 60-70 milyon dolara çimento fabrikamızı kurabileceğiz. Herşeyimiz hazır, bölgenin yabancısı değiliz. Bakanlıktan izinler çıkarsa hemen çalışmaya başlayacağız. Bizim burada ruhsatlı olarak 60 milyon metreküp maden rezervimiz var. Bu malzemeyi çimento üretiminde değerlendirmek istiyoruz. Ayda 100 bin ton çimento üretmeyi planlıyoruz. Fabrikanın kurulmasına karşı çıkanları anlamıyorum. Bursa Çimento Farikası şehrin ortasında kaldı, kime ne zararı var? Bursa’ya büyük değer katan bir firma değil mi?Ocaklarımızda dinamit patlatıyoruz. Defalarca şikayet edildi. Bakanlıktan gelip araştırdılar. Raporları elimizde. İddia ediyorum ki, ocakların gürültüsü köyde doğru dürüst duyulmuyor bile” diye konuştu.Toplantıda, ÇED Raporu için çalışan Dokay Mühendislik’ten Çevre Mühendisi Hakan Yılmaz da, proje hakkında bilgi verirken, fabrikanın 50 dönüm araziye kurulacağını, en az 250 işçi çalıştıracağını, 35 yıl üretim yapacağını, en ileri teknolojinin kullanılacağını, fabrika yapılacak yerin de üzerinde tarım yapılan verimli arazi olmadığını vurguladı.Yılmaz, toplantı sırasında sorulan birçok soruya ise, “ÇED Raporu hazırlandığında bu soruların cevabı orada açıklanacak” yanıtını verdi.Toplantıda köylüler, “Ocakların köye ne zararı varmış” diyen Ergünler yetkililerine, “Öyleyse şimdi çalıştırın normal düzende ocaklarınızı, patlatın her zamanki gibi dinamitleri de herkes görsün” diye çıkışırken, fabrikanın kurulması aleyhinde yapılan konuşmalar köy kahvehanesindeki toplantıda yoğun alkış aldı. Köylüler gazetecilere patlamaların sarsıntısından çatlayan duvarlarını gösterdi, gençler ise çimento fabrikasına karşı çıkan pankartlar taşıdı.Hüseyin Çapaçul (Soğuksu Muhtarı): Yıllardır bu köyde dinamit patlamalarıyla yaşıyoruz. Hayvanlarımızı bile meraya serbestçe bırakamıyoruz. Çimento fabrikasının köye uzaklığı sadece 650 metre. Fabrika kurulacak, para kazanılacak. Peki biz nereye gideceğiz? Bizim köyümüz eski bir köy. Yatırlarımız var.Gürhan Akdoğan (MMO eski Başkanı): Çimento, yoğun enerji tüketen, karbondioksit ve toz çıkaran bir yatırım. Siz ne kadar son teknoloji kullanırsanız kullanın, normal bir hesapla yılda 1,3 milyon ton çimento üreteceksiniz, çevreye yayılacak yıllık toz 330 ton. Ayrıca AB ükelerinde karbondioksit için çimento fabrikaları vergi öder. Bu vergiler nedeniyle de çevreye değer verilmeyen ülkelere giderler. Bunun yanında sözü edilen ‘yeni teknoloji’ nedir, belli değil. Neyi nasıl yapacağınızı ayrıntılı olarak beirtmelisiniz. Uzman meslek odaları bunları değerlendirmeye hazır. Doğru bir iş yaparken yeni yanlışlardan kaçmamız gerekiyor. Bunu öncelikle de ilgili firmanın istemesi gerekir.Bölgeye toplu konutlar yapılıyorNihal Gökden (Kestel Belediyesi Fen İşleri Müdürü): Bölge, 1/100 binlik planlarda tarım ve orman alanı olarak görülen bir yer. Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi insanların kurduğu 12 kooperatif burada, 152 dönüm arazide, toplam 10 bin nüfusu barınıracak şekilde toplu konut yapacak. Milli Savunma Bakanlığı uçakların manevra sahası diye bina yüksekliklerini indirdi. Ayrıca TOKİ’nin 208 dönüm arazi satın aldığını biliyoruz. İnşaat izni için henüz gelmediler.Osman Sarıbal (Tarım Danışmanı): Köyde 500 sığır, bin 500 baş küçükbaş hayvan var. İnsanlar çok verimli bir yer olmasa bile tarımla ve havancılıkla geçiniyor. Fabrikanın 35 yıl çalışacağı hesaplanıyor. Peki bu insanların 35 yıl ve sonrasında ne yapacağı da hesap ediliyor mu?Cihan Kuzik (Ziraat Teknisyeni): Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak burada organik tarım projemiz var. Buraya çimento fabrikası kurulursa onun yürümesini mümkün görmüyorum.İsmail Hakkı Gençmen (Köylü): Türk halkı bu kadar değersiz mi? Burada maden var, ben köstebek yuvası gibi söküp para kazanacağım diyorsun. Biz ne yapacağız? Toz topraktan yolumuza gidemiyoruz. Kafamıza kaya düşecek korkusu ile daha yola çıkamıyoruz. Burada konuşması kolay. Güzel konuşuyorsunuz da ben sizin işyerinizin yakınından tozdan yüzümü kapatarak geçiyorum.Asım Aykul (Emekli memur): Fabrika gelince mutlaka derdi de olacak. Fakat burada yaşayan insanların çıkarına da olacak. Bence işin olurunu düşünmek lazım. Burası nihayet verimli ova toprağı değil.Eşref Duyar (Köylü): Tanıdıklar kooperatiflere üye oldular. Şehirden uzak, temiz havalı yerde evimiz olsun diye. Valla fabrika olursa kooperatiflerden istifa edip paramızı geri isteyeceğiz. Çimento fabrikası burada planlanan herşeyi bitirir. Biz taş ocaklarının gütültüsüne patlamasına dayanamıyoruz. Bir de fabrika kurup bizi göçürecek misiniz? Ağılım, patlamalar nedeniyle koyunlarımın başına yıkılacak gibi oluyor.
15.02.2006 11:00:00Haber: Dursun EroğluEkohaber.com
# 27 Menderes Koca Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 22:04
KARAMAN - Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesine bağlı Karalgazi köyünün muhtarı Mehmet Uysal, bir süre önce bazı kişilerin köyleri ve çevresinde çiftlik kuracakları gerekçesiyle önemli miktarda tarım arazisi satın almaya başladığını söyledi.
Köylülerin de bölgenin kalkınacağı düşüncesiyle bu kişilere güvenerek verimli arazilerini sattığını anlatan Uysal, birçok çiftçiden arazi alınmasından sonra gerçeğin ortaya çıktığını, Konya Çimento Fabrikası’nın da sahibi olan Fransız bir firmanın bölgeye çimento fabrikası kuracağını öğrendiklerini kaydetti.
Firma yetkililerinin kendilerini kandırdığını öne süren Uysal, “Bölgeye çimento fabrikası kurulmasını kesinlikle istemiyoruz. Bu konuda ilgili kurumların desteğini bekliyoruz” dedi.
Uysal, konuyla ilgili son günlerde sık aralıklarla toplantılar düzenlediklerini, fabrikanın geri adım atmaması durumunda köylüler olarak eylemlere başlayacaklarını
# 28 Suhayi Köse Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 22:09
ZİRAAT ODASI KARŞI ÇIKIYOR
Karaman Ziraat Odası Başkanı Ercüment Yılmaz ise fabrikanın kurulacağı bölgenin Karaman Ovası’nın en verimli topraklarına sahip olduğunu belirterek, “300 dekar üzerine kurulacak fabrika binlerce dekar alanı tehdit edecek. Öncelikle fabrika, köy ve çevresindeki tarım arazilerini rüzgar erozyonundan koruyan 9 ayrı yükselti çimento üretimi için işlenerek ortadan kaldırılacak. Böylece bölgede Karapınar’da olduğu gibi rüzgar erozyonu etkili olacak ve bitki yetişmeyecek. Ayrıca fabrikadan çıkan gazlar ve tozların zararı tahmin edilemeyecek boyutlarda olacak ‘dedi.
# 29 Bekir Delice Gönderen: 23 Mayıs 2008 at 22:12
BÖLGE ÇÖLE DÖNÜŞECEK
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Asil Yılmaz, her AB ülkesinin emisyon sınırlarının bulunduğunu, bu sınırlara ve bazı anlaşmalara göre Fransa’da çimento fabrikasının kurulmasının yasak olduğunu öne sürdü.
Bir bilimadamı olarak incelemelerde bulunduğu ve yapısını çok iyibildiği Karaman Ovası’na kurulacak bir çimento fabrikasının bölgeyi Karapınar’daki gibi çöle dönüştüreceğini iddia eden Yılmaz, tarım arazilerinin tek güvencesi olan dağ ve tepelerin ortadan kalkmasıyla 10 yıl içinde bölgede bir tek bitkinin bile yetişmeyeceğini ileri sürdü.
Yılmaz, “Fabrikanın, gazları ve tozları nedeniyle 50 yıl içinde Karalgazi köyü ve çevresi yerleşim yeri olmaktan çıkacak. Hem tarım ve hayvancılık bitecek, hem yöre çöl olacak hem de insanlarımız zehirlenecek” dedi.
Yılmaz, “Firmaya kesinlikle istediği ÇED raporu verilmemeli, bu konuda ilgili bakanlık ve milletvekilleri üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.
Konya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileri ise gelişmiş ülkelerin bu tür zararlı atıklar açığa çıkaran fabrikalarını az gelişmiş dünya ülkelerine kurduğunu söyled.
# 30 BOZKURT Gönderen: 26 Mayıs 2008 at 21:52
İMAM HÜSEYİN KESMEBURUN KÖYÜNÜN TOPRAGINDAN ELİNİ ETEGİNİ ÇEK !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
# 31 Köylü Gönderen: 28 Mayıs 2008 at 23:22
SAYIN BAŞBAKANIM KUTLUYORUM SİZİ, YERLEŞİM YERİN İÇİNE ÇİMENTOFABRİKASINI KURMAYA ÇALIŞAN OSMANİYEDE FABRİKAYI ÖVÜCÜ BİRKONUŞMA BEKLİYORLARDI.BAZI YAYIN ORGANLARI ARACILIGIYLA DUYURMAYA ÇALIŞTIYSALARDA BAŞARAMADILAR.HALKIN SAĞLIĞINI HİÇE SAYAN ZİHNİYET YAPTIKLARI İŞLERİN NEDENLİ BOŞ İŞLER OLDUĞUNU ANLASINLAR.BENBURADAN SÖYLEYELİM Boşe boş loy……
Kaynak: http://www.cebelibereket.net/Osmaniye/cimento-fabrikasi-ile-ilgili-kaygilar
Adres > Bayan / Gezi & Tatil / 5000 Yıllık Tarihe Çimento Fabrikası
5000 Yıllık Tarihe Çimento Fabrikası
Mart 21, 2008
Bayan 5000 Yıllık Tarihe Çimento Fabrikası Konusunu Okuyorsunuz.
Adana’daki Kastabala Antik Kenti’nin civarında kurulması planlanan çimento fabrikasının yörenin tarihi dokusunu yok edeceğini söyleyen ünlü arkeolog Halet Çambel, sivil toplum kuruluşlarından destek bekliyor.Adana Kadirli’deki Kastabala (Hierapolis- Kutsal Kent) Antik Kenti, bir çimento fabrikası nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Ömrünün 62 yılını bu yöredeki kazılarda geçiren ünlü arkeolog Halet Çambel, fabrikanın kurulmasına şiddetle karşı çıkarken tüm sivil toplum kuruluşlarını da mücadelesine katkıda bulunmaya çağırdı. Çambel, “Osmaniye Kalkınma Projesi” adı altında Universal Çimento şirketi tarafından bölgede bir çimento fabrikası kurmak için izin alındığını öğrendiklerini belirtti. Çambel’in projeye karşı çıkma nedeni, bu fabrikanın, Kastabala Antik Kenti’ni tehdit etmesiydi. Çambel’e göre, firma, kuracağı fabrikanın çevresel etkileriyle ilgili çalışma tamamlamadan gerekli yerlere başvurarak yasal izin almıştı. Antik kentin, yörenin can damarı olduğunu belirten Çambel konu hakkında şöyle konuştu: “Burası, Akdeniz’in Efes’i olarak bilinir. 26 Şubat 2008 tarihinde Adana Koruma Kurulu’na bir rapor ile izin iptali için başvurdum. Bu kadar bilinen bir tarihi yıkmanın hesabını kimse veremez.” KASTABALA: Kastabala Antik Kenti, beş bin kişilik bir antik tiyatroya sahip, tapınakları ve kaya mezarlarıyla Adana’nın gözbebeği. Kent, 1876 yılında İngiliz E.J. Davis tarafından tanımlanarak araştırmacıların dikkatini çekti.Kastabala’daki tüm kalıntılar Roma döneminden kalma… 19. yy. sonunda bulunan yazıtlar sayesinde adının Hierapolis-Kastabala olduğu öğrenilen kent, Çambel’in çalışmalarıyla da adını duyurdu.HALET ÇAMBEL: Halet Çambel, Almanya’da askeri ateşelik görevini yapan ve Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Hasan Cemil Bey ile dönemin Berlin büyükelçisinin kızı Remziye Hanım’ın çocuklarından biri olarak 1916’da doğdu. Aile, 1. Dünya Savaşının ardından İsviçre ve Avusturya’da yaşadı; Halet Çambel, sekiz yaşındayken ve doğru dürüst Türkçe konuşamıyorken döndüğü Türkiye’de, ortaokul ve liseyi Arnavutköy Kız Koleji’nde okudu. Ardından Paris Sorbonne Üniversitesi’nde arkeoloji eğitimi aldı. 1964 yılında o dönemdeki adıyla Prehistorya Kürsüsü’nü kurup ilk başkanlığını yaptı. Zamanla dünyaca tanınan bir arkeolog olan Halet Çambel, bir “efsane” olarak anıldığı ve yıllar süren Karetepe kazıları sayesinde yöre halkının “abla”sı oldu. Kastabala Antik Kenti’ni çimento fabrikasının zararlı çevresel etkilerinden korumak için yürüttüğü çalışmayla adını bir kez daha duyuran Çambel, tüm sivil toplum kuruluşlarından destek beklediğini söylüyor.
Kaynak: http://bayan.us/5000-yllk-tarihe-imento-fabrikas.html
Antik kente çimento fabrikası kuracaklar
06 Mayıs 2008

Osmaniye'nin Kastabala Antik Kenti yakınında çimento fabrikası kurulması girişimi yörede tartışma yarattı."Akdeniz'in Efes'i" olarak tanımlanan Kastabala, kalesi, antik tiyatrosu, sütunlu yolu, tapınakları, hamamları, kaya mezarlarıyla Anadolu'daki en önemli antik kentlerinden biri. Uzmanlar, çevreciler ve yörede yaşayan köylülerin bir kısmı çimento fabrikasına karşı çıkarken, bazı köylüler ise fabrikanın iş imkanı yaratacağı gerekçesiyle projeyi destekliyor. Başvurular üzerine harekete geçen Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu üyeleri, geçen hafta çimento fabrikası kurulması planlanan alanda incelemelerde bulundu. Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Gök Başkanlığındaki kurul üyeleri inceleme yaparken, konuyla ilginenen çevreciler ve bölge köylüleri de bölgeye geldi. Çimento fabrikası kurulmasına karşı çıkanlarla destekleyenler arasında gerginlik yaşandı. Gerginliğin artması, jandarma ekiplerince önlendi. Kurul üyelerinin kararını önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor.
Kaynak: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=8856751&tarih=2008-05-06
‘TARİHİ ÇİMENTOYLA ÖRTMEYİN’
13:47 27 Mayıs 2008
İÇAÇEP, Osmaniye’de bulunan Hierapolis-Kastabala antik kenti sınırları içerisinde yapılmak istenen çimento fabrikasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. “Hierapolis antik kenti yok olmasın” sloganıyla çimento fabrikasına karşı imza kampanyası başlatıldığı belirtilen açıklamada, “Bu bölgeye çimento fabrikası kurmak insanlığın ortak kültürel mirasını yok etmektir. Fabrikanın yapılacağı alanda antik kalıntılar bulunuyor. Çimento fabrikası sadece bir arkeolojik kenti yok etmeyecek, doğaya ve insana geri dönüşümü mümkün olmayan zararlar verecek. Biz bu imza kampanyasıyla Hierapolis-Kastabala antik kentine fabrika yapılmasını protesto ediyor ve fabrikanın derhal kapatılmasını talep ediyoruz” denildi.
‘FABRİKA HER AÇIDAN ZARARLI’
Açıklamada, fabrikanın yapıldığı yerin aynı zamanda Ceyhan Nehri’nin suladığı tarım arazisinin ve kuş cennetini de içinde barındıran doğal bir sit alanını da kapsadığı ifade edildi. “Proje alanı ve yakın çevresinde arkeolojik miras bulunmamaktadır” şeklinde düzenlenen ÇED Raporu’nun da Kastabala’daki katliama ortak olduğu kaydedildi. Fabrikada köylülerin istihdam edilmeyeceğine dikkat çekilen açıklamada, şunlara yer verildi: “Kalkınma projeleri üretim ve istihdamı artırarak yöre ekonomilerine pozitif katkılar sunulması için hayata geçirilir. Bu projede vasıfsız köylülerin istihdam edilmeyeceği ortada. Tarım arazilerine zarar verecek olan fabrikayla birlikte çoraklaşan arazide yöre halkı da zarar görecek. Yani fabrikayla birlikte yöre halkı kalkınmayacak, aksine daha da yoksullaşacak. Bu nedenle tüm yurttaşlarımızı yöreye her açıdan zarar verecek olan bu projeye karşı çıkmaya ve imza kampanyasına destek vermeye çağırıyoruz.” Diha
Kaynak: http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1211885229&year=2008&month=05&day=27
ÇİMENTO FABRİKASI TARIMI ETKİLER

Eğitim İş İl Temsilcisi Ramazan Aslan, amaçlarının çimento fabrikasının faaliyetine iş gücü istihdamına karşı gelmek olmadığını söyledi.

Osmaniye'nin merkeze bağlı Kesmeburun Köyü'ne yapılması planlanan çimento fabrikasıyla ilgili yapılan tartışmalara birkaç sivil toplum örgütü ve sendikanın oluşumuyla kurulan "Demokratik Kitle Örgütleri Güç Birliği Platformu" da katıldı.Platform üyeleri Eğitim-İş Osmaniye İl Temsilciliğinde ortak basın açıklaması yaptı. Dönem sözcüsü Eğitim İş İl Temsilcisi Ramazan Aslan, amaçlarının çimento fabrikasının faaliyetine iş gücü istihdamına karşı gelmek olmadığını söyledi.Çimento fabrikasının faaliyete başlamasıyla birlikte bölgede bulunan tarım arazilerinin kullanılamaz hale geleceğini ve büyük bir çevre kirliliği sorunu yaşanacağını aktaran Arslan, "Çevredeki o­n binlerce zeytin ağacı kuruyacak.Kırmıtlı Kuş Cenneti'nde barınan ve üreyen kuşlar da kirlilikten nasibini alacak ve yok olacak. Bacadan çıkacak gazlar ve tozlar nedeniyle çevrede tarım ve hayvancılık bitecek, üst solunum yolu hastalıkları ile buna bağlı olarak hastane, doktor ve ilaç giderleri artacak." uyarısında bulundu.Fabrikanın çalışmaya başlamasıyla birlikte çıkacak sülfür gazının havada olması gerekenin çok üzerine çıkacağını aktaran Eğitim İş temsilcisi Ramazan Arslan, "Sülfür gazı akciğerlerde çürüme (nekroz), su toplanmasına (ödem) neden olur.Deri ve göz hastalıkları artar. Eğer çimento fabrikası kurulursa oluşacak kirlilikten içme suyu ile büyük yatırımlar yapılan tesisler işe yaramaz hale gelecek.Yörede 2500 yıllık Castabala Kentinin, Efes Antik Kentinden de zengin olan kalıntılarının yeryüzüne çıkartılmasının çimento fabrikasından çok daha fazla getirisi olacaktır. Kurulması düşünülen çimento fabrikası henüz gün yüzüne çıkmamış su kemerleri, kale surları, şehir kapıları, 5000 kişilik tiyatro, stadyum, tapınak ile yeraltı çarşısı ve kaya mezarları zarar görüp yok olacak." diye konuştu.Platform, Eğitim ve Bilim iş Görenleri Sendikası, Atatürkçü düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Dayanışma Derneği'nin üyelerinden oluşuyor.
Kaynak: http://www.osmaniyeportal.com/Ilceler/779-Cimento-Fabrikasi-Tarimi-Etkiler.html

1 Haziran 2008 Pazar

Tanrıçaları ve İnsanları Rahat Bırakın

TANRIÇALARI VE İNSANLARI RAHAT BIRAKIN...

1 Haziran 2008 Pazar günü Cumhuriyet Dergi 'nin 5. sayfasında Zeynep Altay bizimle ilgili güzel resimli ve haritalı bir yazı yazdı ve Halet Çambal ile yapılmış çok güzel bir röportajı yayınladı. İşte bu yazı ve röportaj.



Tanrıçaları ve insanları rahat bırakın...Anadolu tanrıçalarının mekânı Kastabala ve Kırmıtlı Kuş Cenneti'nin geleceği çimentoyla tehdit ediliyor. Bölgede kurulacak, alelacele ÇED onayı verilmiş çimento fabrikası için Kültür Varlıkları Kurulu'ndan görüş alınmadı, sağlık açısından uygun olup olmadığı sorulmadı. Doğa, insan ve tarih gözden çıkarılırken yöre halkının gözü "istihdam"la boyanmak istendi... Muhtarlar yürütmenin durdurulması için dava açtı, arkeologlar, biyologlar, mimarlar tarih ve doğayı korumak için bir araya geldi...


Zeynep Altay'ın haberi:

Gözünüz açık ya da kapalı, binlerce yıl öncesine gidebilirsiniz, bu kentte... Bir rahibe olup ateşlerin üzerinden çıplak ayakla geçip efsanenin soluğunu da duyabilirsiniz, eğer, doğayı olduğu kadar arkeolojik alanları da kendisine bir şantiye, bir fabrika kurma yatağı kurmak isteyenlerin ve onlara bu onayı verenlerin hışmından kurtulabilirseniz...
Sözünü ettiğimiz yer Osmaniye'de "kutsal şehir" olarak da anılan 2500 yıllık "Hierapolis Kastabala". Sadece o değil, "Kırmıtlı Kuş Cenneti" de tehdit altında. Çünkü üzerlerine bir çimento fabrikası kurulması planlanıyor. Universal Çimento Sanayi AŞ'nin Entegre Çimento Fabrikası için ÇED yönetmeliğine uygun hazırlattığı "Proje Tanıtım Dosyası"nda proje alanında ve yakın çevresinde arkeolojik miras bulunmadığı yazıyor. 600 küsur sayfalık ÇED raporunda herkesin bildiği Kastabala'dan tek bir satır yok. Dahası bir çimento fabrikası için öncelikle "görüş"ünün alınması gereken Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu da bu projeden habersiz. Kendilerine görüş sorulmadı çünkü. Projeye "olumlu" onayı veren makam ise Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve Planlama Genel Müdürlüğü. 19 Kasım 2007 tarihli kararda, bugün de aynı görevi sürdüren Genel Müdür Vekili Ömer Soylu'nun da payı var.
Fabrikaya ÇED olumlu belgesi verilirken "Sağlık Etki Değerlendirmesi" yapması gereken sağlıkçılar da atlandı. Halbuki çimento fabrikaları "Gayrı Sıhhi Müesseseler (GSM) Yönetmeliği"nin zarar boyutu en yüksek olabilecekler sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle hava, su, toprak ve gürültü kirliliğine neden olacakları için, insan yerleşim yerlerinden mutlaka uzak olmaları gerekiyor.
FABRİKA ZARARLI, ÇÜNKÜ...
Haber duyulur duyulmaz yöre sakinleri, meslek örgütleri harekete geçti.. Türkiye Biyologlar Derneği, Adana Peyzaj Mimarları Odası, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Figen Doran ve Osmaniye Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Umur Gürsoy hemen kolları sıvayıp bir rapor hazırladı. Rapor, çimento fabrikasının Hieropolis-Kastabala antik kenti, Kırmıtlı Kuş Cenneti, Karatepe-Aslantaş Milli Parkı ve Karatepe Antik Yerleşim alanı üzerinde yaratacağı ve geri dönülemeyecek nitelikteki olumsuz etkilerini ortaya koyuyor. Ekonomik ömrü 100 yıl olan fabrikanın Osmaniye'ye 10, Kırmıtlı Kuş Cenneti'ne dört kilometre, Kesmeburun köyüne ise yaklaşık yüz metre mesafede olduğu anımsatılarak fabrikanın ekonomik fayda değil yük getireceği, doğaya, tarihe ve sağlığa zarar vereceği anlatılıyor. Rapor, zararları şöyle detaylandırıyor:
"Hammadde ihtiyacı ocaklardan patlatma yöntemi ile elde edileceğinden bitki örtüsü yok olacak, fabrikadan dış ortama atılan hava kirleticileri ve hammadde olarak tüketeceği kayaların parçalanması, yakıt yakılması sırasında ve kül deposu kaynaklı uçucu tozlarla akciğerlere giren metal kökenli kanserojenler başta solunum yolları hastalıkları ve kanserler olmak üzere toplum sağlığına zarar verecek, deniz ve demiryolundan uzak olan fabrikadan İskenderun limanına, hammadde için de ocaklara yoğun kamyon trafiği olacak, kamyonlar titreşim, toz ve petrol emisyonları ile trafik kazalarını arttıracak. Geçim kaynağı hayvancılık, bağcılık ve zeytin tarımı hava kirliliği, yaprakları kaplayıcı toz nedeniyle fotosentez azalması ve çiçeklenme döneminde meyva tutmasının azalmasıyla zarar görecektir."
Bu rapor yöre halkını harekete geçirdi. Osmaniye Barosu, Mimarlar Odası Adana Şubesi, Kazmaca ve Yeniköy Muhtarlığı ÇED raporunun iptali ve yürütmeyi durdurmak için Adana İl İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Karatepe- Aslantaş Koruma Derneği, Osmaniye'deki Çukurova Doğa Derneği, Adana Biologlar Derneği, Mimarlar ve Peyzaj Mimarları Odaları, ÇEKÜL, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığı da Adana Koruma Kurulu'na ilettiler raporu. CHP milletvekilleri Berhan Şimşek, Faruk Demir ve Gökhan Durgun da bölgeyi inceledi ve soru önergesi için kolları sıvadı.
Tarih mirasına, doğaya karşı bir çimento fabrikası... Yüz yıllık kâra karşılık, binlerce yıllık bir geçmiş... Hangisinden vazgeçmek daha ahlaki dersiniz? l
Resim: Kırmıtlı Kuş Cenneti...
HALET ÇAMBEL: BU YASALARA AYKIRI...
Arkeolog, Prof. Dr. Halet Çambel, 1946 yılında Karatepe'yi keşfeden ilk arkeologlardan. O tarihten bu yana kendini Karatepe'ye adayan, restorasyonunu üstlenen, eşi Nail Çakırhan ile birlikte burada Türkiye'nin ilk açık hava müzesini kuran Çambel de Karatepe ve Kırmıtlı Kuş Cenneti'ne çimento fabrikası kurulmasını engellemeye çalışıyor, daha doğrusu tarihi ve doğayı korumaya çabalıyor. Çambel'e, yaptıklarını ve yapacaklarını sorduk:
- Çimento fabrikasını durdurma girişimleri nasıl başladı?
Şirket gizlice bu işi kotarmış, biz aylardır orada çalıştığımız halde duymadık, bir gün esnaf, çimento fabrikası kuruyorlar, tarlalar mahvolacak bir şeyler yapın, deyince haberdar olduk ve işin peşine düştük. Bölgeyi inceledik. İlk görüşmeyi valiyle yaptık, yanıtı; "Yasal izinler tamam, yapılacak bir şey yok, ancak görüşü sorulmayan Adana Koruma Kurulu'na başvuru yapılabilir..." oldu. Bu arada Oktay Ekinci'den yardım istedik. Adana'daki odalarla temasa geçti, yazılarıyla kamuoyunu bilgilendirdi. 26.02.2008'te Kurul'a başvurarak söz konusu çalışmaların yörenin tarihi mirasına, turizmine, doğal çevredeki bitki, canlı türlerine ve insan sağlığına zarar vereceğini vurguladık. Konu Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nda gündem dışı görüşüldü. Kurulca değerlendirilene kadar söz konusu alandaki inşai ve fiziki müdahalelerin durdurulmasının uygun olacağı görüşüne varıldı.
- İlgili Bakanların izni durdurup kazıyı başlatması gerekmez mi?
Tabii. Kastabala kalesi, surları, 5 bin kişilik tiyatrosu, stadyumu, tapınakları, hamamları, kaya mezarlarıyla Anadolu'daki en önemli antik kentler arasında bulunuyor. Üstte olduğu kadar altta da zengin tarihi miras yatıyor.
- Nasıl böyle bir sit alanını yok sayıyorlar?
Kimi koltukla korkutulmuş, bir kısmının haberi olmamış, bir kısmını satın almışlar, ya da yanlış bilgilendirmişler. Mesela koruma kurulundan görüş alınmamış, köylü de istihdam vaadiyle kandırılmış. 700-800 kişi istihdam edeceğiz deniyor. Halbuki bu fabrikalar ileri teknoloji, otomasyon sistemleriyle çalışır ve vasıflı işçi istihdam edilir.
- Fabrikayı kurmak isteyen kim, ya da kimler, öğrenebildiniz mi?
Kesmeburun Köyü Akyatan Mevkii'nde 522.501 metrekarelik alanda, yüzde 65 yabancı sermayeli (gerçek oranın yüzde 85 olduğu söyleniyor) olarak kurulması planlanan fabrikanın girişimcisi 20. Dönem ANAP Çankırı Milletvekili olan Mete Bülgün. 2001'de "karşılıksız çek verdiği" gerekçesiyle tutuklanmış. 2002'de Fransızlarla Aksaray Şeker Fabrikası kurmak için Hazine'den aldığı araziye bir çivi çakmadığı gibi araziyi kredi almak için ipotek etmiş. Krediyi ödemediği için de Vakıflar Bankası icraya vermiş.
- ÇED raporunu yalanlayan alternatif raporlar var, siz bir arkeolog olarak bu raporlara nasıl bir katkıda bulundunuz, sizin açınızdan hata ya da suç olan nedir?
Fabrikanın tarihi ve arkeolojik Kutsal Hierapolis Kastabala ören yerine dahil Kesmeburun Tepesi'ne oturtulması, ören yerinin kale ve sit alanı ile tepe arasındaki arkeolojik bölgeye malzeme nakli için yollar yapılması yasalara aykırı. Ayrıca, turizm, doğa, dolayısıyla Kuş Cenneti ve tarım açısından da son derece değerli bir havza fabrikanın etkileri sonucunda elden çıkacak. Amaç, çimento fabrikasının yapılmaması değil, başka uygun bir yere yapılması.
Bilmiyorum. ÇED kararı ortada. Ümidimiz hatadan bir an evvel dönülmesi. l
Fotoğraf: Necati Savaş
KAYNAK: CUMHURİYET DERGİ
Haberdar eden ve bize gönderen: REYHAN ERDEM