27 Ağustos 2009 Perşembe

KASTABALA KAZISI HIZLI GİDİYOR, AMA!

ÖNEMLİ UYARI: Fotoğrafların hertürlü hakkı Kazı başkanı Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Turgut Hacı Zeyrek'e aittir. Kendisinden izin alınarak yayınlanmıştır.










KASTABALA KAZISI HIZLI GİDİYOR, AMA!

Arif Keskiner, Osmaniye’nin ünlü sinemacı kardeşlerinin büyüğü, namı diğer Çiçek Arif ağabeyle birlikte Osmaniye’nin çevreci doktoru Umur Gürsoy, Çevreci Halil Çelikkıran, Gazeteci Ali Tıraş, Keskiner’in yeğeni Murat’ta ve o anda ören yerini gezmekte olan Anadolu Kültür ve Sanat Derneği Başkanı İbrahim Çenet ve arkadaşlarından oluşan bir grup, 25 Ağustos 2009 Salı günü Kastabala Kazısına ve Çimento fabrikasının üçüncü yer başvurusunun yapıldığı ve ÇED raporunun uygun olarak verildiği gayrı resmi olarak bilinen Köyyeri ve Yukarı Bozkuyu köyleri arasındaki mevkii incelemek ve kazı heyetine başarılar dilemek için bir gezi yaptılar. Kazı başkanı Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Turgut Hacı Zeyrek ve ekibi ile sohbet edip bilgi alarak kazıyı gezen grubumuz başarı ve teşekkür mesajlarımızı sizler adına tekrarladı (bkz. Resimler)

Üçüncü yer deyince pek çoğunuz bir de ikinci yer başvurusu mu var dediğinizi duyar gibi oluyoruz. Evet, yatırımcı İspanyol Üniversal Çimento A.Ş. ve onun yerli işbirlikçileri Kastabala Antik Kenti üzerine Çimento fabrikası kurmak için ilk yaptıkları başvuru çevrecilere ve mahkemeye takılınca ikinci yer olarak Kadirli’nin Köyyeri ve Kırmacılı Köyleri arasındaki bir araziyi teklif edince orman ve Tarım Bakanlıklarının birinci derecede tarım alanı, zeytin yasası (zeytinliklere 3000 metre yakına kadar sanayi tesisi kurulamaz hükmü) ve orman yasasından gelen doğal SİT engelleri nedeniyle 3. Fabrika yeri olarak bu kez de Köyyeri ve Aşağı Bozkuyu köyleri arasındaki Köyyeri Köyüne 350 ve rüzgar altındaki Aşağı Bozkuyu Köyüne ise 950 metre uzaklığa yapılan yeni yer başvurusuna
a) Köy merası
b) Birinci derece tarım arazileri ve
c) Zeytinliklere
d) Yerleşim yerine (Köyyeri Köyü) 350 metre uzak olmasına
Aşağı Bozkuyu'ya 950 metre ve köyün hakim rüzgarları üzerinde olmasına rağmen rağmen nasıl ÇED oluru (Çevresel Etki Değerlendirmesi yönünden uygun) verildiğini hakkında Çevre Bakanlığı'ndan ve bu oluru uygundur yazıları ile oluşturan başta Tarım, Çevre ve Orman ile Sağlık ve Meteoroloji müdürlüklerinden vb yerel il müdürlüklerinden herhalde yine mahkemede hesap soracağız.

Bu konuda Osmaniye’yi ve yöreyi iyi bilen bir bilim insanı söz konusu ÇED uygun raporu verilen bu üçüncü fabrika yeri için şöyle diyor: “Zeytinliklerin kesilemeyeceğine, meraların bozulamayacağına ilişkin kesin yasa hükümleri var deniyor. Mera konusunda eli zayıflatmak için oynanacak oyunu köylüler kendileri biliyorlar: Meralıktan çıkarıp Milli Emlak'a devretmek, sonra da Milli Emlak'tan Hazine arazisi satışı ile çimentoculara satmak. Herhalde (çimentocular) zeytin ağaçlarını da kesmeyeceğiz diyecekler.

Kesmeburun'da çevre kirlenmesi tehlikesi yalnızca Kastabala vadisi içindi, oysa burada durum çok daha vahim: bütün Koçyurdu, Endel, Yalnızdut, Amberinarkı, Aşağı ve Yukarı Bozkuyu, Ciğcik; belki Kerimli'ye kadar, rüzgarın etkisine bağlı olarak. Seçimler ve siyaset nedeni ile Bozkuyu köylerinden pozitif bir oluşum olası değil. Tehlike yalnızca Bozkuyu için değil. Tüm köylerin tehlikenin farkına varması gerekiyor. Orada yüzlerce, binlerce dönümlük tarlası olan köylüler o topraktan ekmek yiyorlar.

Burada çok ciddi olarak Çukurova'nın Osmaniye sınırlarında kalan (doğu) kısmının mahvı söz konusu. Lodos estiğinde ayrı, Poyraz estiğinde ayrı. Tarımın yok olması, ovanın yok olması demek.”
Merak etmeyin. Her konunun takipçisiyiz. Köylülerimizle, aydınlarımızla, vatanseverlerimizle, milliyetçilerimizle, takva sahibi gerçek dindarlarla el ele güzel günler göreceğimize ve kirli yabancı sermayeyi Çukurovadan söküp atacağımıza kimsenin şüphesi olmasın.