24 Kasım 2008 Pazartesi

KASTABALA VADİSİNE SADAKAT BİSİKLET TURU BAŞARIYLA SONUÇLANDI













































































































































































































































































































Sevgili arkadaşlar merhaba!
Bu gün 23 Kasım 2008 Pazar ve biz sicim gibi yağmur altında Osmaniye’den “Kastabala Antik Kenti” ne kadar bisikletlerimizle gittik.
Gidiş amacımızdan biri, Kesmeburun Köyü bitişiğine ve “Kastabala Antik Kenti” ne 500 m. uzaklığa yapılması düşünülen çimento fabrikasının yer seçiminin yanlış olduğuna dikkat çekmek içindi. Her koşulda çevreci hareketin yapılabileceğini de göstermiş olduk.
Bir antik kentin kalıntıları üzerine, sit alanlarına kolayca izin veren yöneticiler; yapılanların yanlış olduğunu anlatmaya çalışanlardan korkuyorlar. Geçen yıl antik kent “Kastabala” da uçurtma uçurmamıza 30 gün önceden başvuru yapmadığımız için izin vermemişlerdi. Biz orada 25-30 kişi ile uçurtma uçursak; yüzde doksanı hâlâ yer altında olan antik kente acaba ne zarar vermiş olacaktık. Çimento fabrikası yapacak olanlar uyduruk ÇED raporları ile gelip hazine arazilerine el koymaya çalışıyorlar. İş vaadi ile insanlarımızı kandırıp yandaş ta buluyorlar. Onlara engel olmak ta bizim gibi insanları, doğayı, hayvanları sevenlere düşüyor.
Dün de jandarmaya gidip “Kastabala Antik Kenti” ne yapacağımız bisiklet gezisi hakkında bilgi verdik. Doğa Derneği üyesi iki genç arkadaşın Ankara’dan Osmaniye’ye kadar bisiklet sürerek geleceğini. Onlara Adana’dan dört genç arkadaşın daha katılacağını. Osmaniye’den de ben Halil Çelikkıran ile Umur Gürsoy arkadaşımın eşlik edeceğimizi anlattık.
Pazar günü yağmur altında basın açıklamamızı “Karaoğlanoğlu” parkında yaptıktan sonra “Kastabala Antik Kenti” ne doğru bisikletlerimizi sürdük. Cevdetiye Kasabası’ndan “Kastabala Antik Kenti” ne dönüş yerinde jandarma kimlik yoklaması yaptı. Sonra yolumuza devam ettik. Kesmeburun Köyünü geçer geçmez yağmur şiddetini artırdı. Yol kenarlarından akan sular sel halini almaya başladı. Sağanak yağmur altında “Kastabala Antik Kenti” ne ulaştık. Orada bizi yine bir jandarma görevlisi ile Kültür Müdür Yardımcısı Garip Yıl karşıladı. Bu arkadaşları Pazar günü o yağmurlu havada görevlendiren valiliğin ve emniyet müdürlüğünün benzer duyarlılığı ve kuşkuyu antik kent üzerine çimento fabrikası kurmak isteyenlere de göstermelerini istemek sanırım hakkımızdır.
Atanmış il yöneticileri bu gün burada yarın bir başka ilde hizmet göreceklerdir. Biz ise burada doğduk burada yaşıyoruz. Yöremize, çevremize sahip çıkmamız doğal karşılanmalı. Yaptığımız işlerde bir art niyet ve çıkar düşünülmemeli. Biz çevreciler yaşadığımız yeri çocuklarımıza torunlarımıza daha yaşanılır halde bırakmak istiyoruz. Kimsenin havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletmesine izin veremeyiz.
Pazar günkü bisiklet sürüşümüz sıra dışı bir sürüş oldu. Gönül isterdi ki açık havada bisiklet sürebilseydik. İlkbahar geldiğinde bunu yine tekrarlayacağız. O zaman aramıza katılmak isteyenler bizimle bisiklet sürebilirler. Bu Pazar Ankara ve Adana’dan gelip “Kastabala Antik Kenti” ne bizimle bisiklet süren arkadaşlara, yollarda bize yardımcı olan jandarma ve emniyet mensuplarına teşekkür ediyoruz.
Çevremizi, doğamızı, havamızı, suyumuzu kimsenin kirletmesine izin vermeyelim. İşte size iş sahası diye: çevremizi, doğamızı, havamızı, suyumuzu kirletmeye çalışan yabancılara ve onların yerli işbirlikçilerine aldanmayalım.
Sağlıkla kalın, hoş kalın!

Halil ÇELİKKIRAN

Hiç yorum yok: